| Fazla beklemene gerek kalmayacak. Burası Fransa. medeni bir ülke. | Open Subtitles | أنت لن تنتظرين لمدة طويلة جدآ هذه فرنسا دولة متحضرة |
| O, medeni bir yetişkin değil, asi bir çocuk. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل هنا مع بالغة متحضرة ولكن طفلة مشاغبة |
| Bir hanımefendi ata binerken bile medeni olmalıdır. | Open Subtitles | السيدة يجب دائما أن تكون متحضرة حتى عندما تركب |
| Eminim bu beş kişi güzel kasabamızı temsil edecek en güzel vücutlu, zeki, modern ve ileri görüşIü kadını seçecektir. | Open Subtitles | وأنا متأكدة بأننا نحن الخمسة سنختار أكثر فتاة رشيقة ، ذكية ، متحضرة ، ومتطلعة في تفكيرها ، لتمثل بلدتنا |
| Bilimimizi,uygar ve gelismis evlilik, ureme anlayisimizi insa edin." | TED | ابنوا علومنا. فكرة متحضرة ومتقدمة عن الزواج و إنجاب الأطفال. |
| Düşünüyordum da ona davranış şeklimiz hiç medenice değil, farkında mısın? | Open Subtitles | حسناً لقد كنت أفكر الطريقه التى كنا نعامله بها كانت غير متحضرة اتعلم هذا ؟ ؟ |
| Daha medeni yerler görmeye can atıyorum. | Open Subtitles | اتطلّع قدماً أن تحيط بي بيئة متحضرة أكثر |
| Bildiğim hiçbir medeni kurala göre oynamıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يبدو أنهم يلعبون بأى قواعد متحضرة أعرفها |
| Artık ırkı medeni kıyafetler içinde gezer ahşap evlerde yaşar oldu. | Open Subtitles | عرقه يلبسون ملابس متحضرة يعيشون في بيوت خشبية |
| Simdi sen gönüllü olarak anlattin, Bu biraz medeni oldu. | Open Subtitles | ماذا الآن؟ سأتركك تذهبين طواعية بطريقة متحضرة |
| Bu konuşmanın medeni bir sohbet olarak devam etmesi için zamanın azalıyor. | Open Subtitles | ..الوقت آخذ في النفاذ لإبقاء هذه المناقشة متحضرة |
| Ve burada büyük bir tanesi var bunu zaten biliyordun ama bilmiyormuş gibi davrandın çünkü bu sana kendini daha medeni hissettiriyor. | Open Subtitles | و اليك واحدة اكبر انت تعرفين هذا سلفا لكنك تدعين عكس ذلك لان ذلك يجعلك تشعرين انك متحضرة |
| En uslu ve medeni halimi takınarak seni gururlandırmak için elinden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | أنا أقوم بألعن الأشياء لأجعلك فخوراً بأكثر طريقة خافتة و متحضرة أعرفها. |
| Biraz daha medeni bir şey olur diye umuyordum ama bana başka seçenek bırakmıyorsun. | Open Subtitles | وكنت آمل أن تكون طريقة متحضرة قليلاً ولكنك لا تتركين لي أي خيار |
| "Akıllı, sempatik ve genç bir adamla, isimsiz olarak kültürel konularda mektuplaşmak isteyen modern bir bayan." | Open Subtitles | فتاة متحضرة تود المراسلة مجهولة عن مواضيع ثقافية مع شاب ذكى و عاطفى |
| Çeviri: nazo82 İyi seyirler. modern Family 3. | Open Subtitles | عائلة متحضرة الحلقة 22 من الموسم الثالث ترجمة : |
| Mumbai, Hindistan'nın en modern şehri. | Open Subtitles | مومباي هي أكثر مدينة حديثة غير متحضرة في العالم |
| Sorularımızı soracağız ve cevaplarını uygar bir şekilde-- | Open Subtitles | سوف نطرح أسئلة و ننتظر الرد بطريقة متحضرة. |
| Evet, bu dünyada hâlâ gerçekten uygar toplumlar var. | Open Subtitles | نعم ما زال هنالك أماكن متحضرة في هذا العالم |
| uygar olması gereken düşük kirada oturmak gitgide daha da hapishanede yaşamaya benzer hâle geliyordu. | Open Subtitles | المساكن التي وضعت من أجل أن تكون متحضرة ولذوي الدخل المنخفض بدأت تبدو وتحس يوماً بعد آخر كسجن |
| medenice konuşabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا إجراء محادثة متحضرة |
| İyi olacaksınız Dr. Chase, bu durumda biraz nazik olmalısınız. | Open Subtitles | أنت تعملين جيدا ,دكتورة شايس , في هذه الحالة يجب أن تكوني متحضرة قليلا |
| Neyse ki,koşarak kovalarken... hız ve dayanıklıIıktan yıkıImak yerine teknik destek almak, çok daha medenidir. | Open Subtitles | ولحسن الحظ , المساندة التكتيكية ستجعلالمطاردةبالأقدام... متحضرة أكثر عوضاً عن الأعتماد علىالسرعةوالتحمل... |