| Modern Sanat Müzesi'ndeki kokteyller için bir sürü zamanınız var. | Open Subtitles | و حفلات الكوكتيل في متحفِ الفَنِّ الحديثِ؟ |
| Doğal Tarih Müzesi'nde polislerin bir cinayeti araştırdığını bildirdi. | Open Subtitles | تُراقبُ التقاريرُ التحقيق في القتلِ في متحفِ التأريخِ الطبيعيِ. |
| Turumuz Vatikan Müzesi'yle başlıyor. | Open Subtitles | تَبْدأُ جولتُنا في متحفِ الفاتيكان. |
| Sue'nun Field Müzesi'ndeki hazırlığı 3 yıl sürdü. | Open Subtitles | "شيكاغو" "تحضير "سو" لتكون في متحفِ "فيلد إستغرقّ ثلاثة سنوات |
| Logan'ı Bilim ve Sanayi Müzesi'ne götürüyorum bugün. | Open Subtitles | "سأصطحبُ "لوغان إلى "متحفِ العلومُ والصناعة" هذا اليوم |
| Ben de başka bulunmuş örnekler üzerinde çalıştım, projeyi geliştirmek ve Oxford Üniversitesi Doğal Tarih Müzesi ile koleksiyonuna erişmek için, iletişime geçtim. | TED | بدأتُ بتصويرِ عيّناتٍ لمخلوقاتٍ أخرى مشابهة ثمَّ كلّمتُ إدارةَ متحفِ أوكسفورد المتخصّصِ في تاريخِ العلومِ الطبيعيّة لأرى إنْ كانَ بإمكانهم السّماحُ لي بالعملِ على معروضاتهم لأتمكّنَ مِن إنجاحِ مشروعي. |