| Evde de intörn oluyorsun, işte de. | Open Subtitles | أنتَ متدرّب في المنزل أنتَ متدرّب في العمل |
| Evet, sonuçta intörn. | Open Subtitles | نعم، إنّه متدرّب |
| Fakat az biraz eğitimli kendince bir komedyenim. Kimse düşüncelerimi okuyamaz. | Open Subtitles | "لكنّي الآن ممثل كوميدي هاوٍ متدرّب لا أحد يمكنه قراءة أفكاري" |
| Bu adam Şirket'in eğitimli ajanı. | Open Subtitles | الرجل قاتل متدرّب وعميل لـ"الشركة" |
| Louis Greene, Miami Metro'nun elemanı değil az maaşla çalışan bir stajyeri. | Open Subtitles | (لوِس غرين) ليس موظفًا في شرطة (ميامي) مجرّد متدرّب لا يتقاضى أجرًا |
| Bak, acemi gözle belki korkmuş gibi gözükmüşümdür. | Open Subtitles | اسمع الآن , لأيّ شخص غير متدرّب سيبدو له بأنني كنتُ خائفاً |
| İntörne aşık oldun ve kurallara aykırı olduğundan kafayı yedin. | Open Subtitles | أنتِ أُعجِبتِ بطبيب متدرّب و فزعتِ لأنّ ذلك كان ضد النظام |
| O bir intörn. | Open Subtitles | أعني , هو طبيب متدرّب |
| Onları taşıyanlar eğitimli. | Open Subtitles | أيّ رجل تسليم متدرّب... |
| Bunun için bir acemi de yollayabilirdin. | Open Subtitles | كلانا يعرف بأنّكِ كان بوسعكِ إرسال متدرّب ليقوم بهذا |
| İntörne aşık oldun ve kurallara aykırı olduğundan kafayı yedin. Kimin umurunda? | Open Subtitles | أنتِ أُعجِبتِ بطبيب متدرّب و فزعتِ لأنّ ذلك كان ضد النظام من يهتم بذلك ؟ |