| Bundan öncede profesyönel bir sörfçü olmak istemiştin. | Open Subtitles | وقبل هذا كنت تريد أن تكون متزلج ماء محترف |
| Başka kimin Moğolistan bağlantıları olabilir TALO'yu güvenli şekilde açabilir ve suikastçı olarak bir sörfçü tutardı? | Open Subtitles | من غيركِ لديه إتصالات فى منغوليا ولديه معلومات عن القائمه ويستطيع إستئجار متزلج لبقوم بجرائم قتل |
| Ve onun bir kayakçı olmadığını fark ediyorum. | Open Subtitles | أرفع عيني عن الملصق وأكتشف أنها ليست صورة متزلج |
| Büyük bir işti ve her ne kadar usta bir kayakçı olmasa da Renan'dan çekimleri yapmasını rica ettim. | Open Subtitles | كان عمل كبير وسألت رينان لتصوير الفلم حتي مع أني أعلم أنه ليس متزلج جيد |
| Zarafeti, teknik doğruluğu ve acıya dayanıklılığı olan klasik bir patenci. | Open Subtitles | متزلج كلاسيكي معروف بالرشاقة والدقة ومقدرة لتحمل الالم |
| Kadın: 80'lerin geri dönüşü ile kaykaycı punk'ın birleşimi eğer çamaşır günü değilse tabi... | TED | المرأة: إحياء الثمانينات مقابلة متزلج فاسق إلا إذا كان يوم الغسيل. |
| Millet, bana bakın. Hız patencisi oldum. | Open Subtitles | شاهدا هذا، أنا متزلج سرعة |
| Aslında oldukça iyi bir kayakçıyım. | Open Subtitles | حسنا، في الحقيقة. أنا متزلج جيد جدا. |
| - Harika bir kayakçıyımdır. | Open Subtitles | -أنا متزلج بارع |
| Profesyonel bir sörfçü olmanın harika yan efektlerinden. | Open Subtitles | إنها إحدى التأثيرات الجانبية المذهلة لكوني متزلج محترف |
| Ben avukatım, o sörfçü. Bu ikili durdurulamaz sayılır. | Open Subtitles | أنا محامية وهو متزلج هذا المزيج من الصعب إيقافه |
| Bakın Bay McMahon, Orada düştüğünü biliyorum ama o iyi bir sörfçü. | Open Subtitles | اسمع يا سيد ماكماهون اعرف انه فشل هناك ولكنه متزلج جيد امنحه فرصة |
| Muhteşem işler yapan efsanevi bir sörfçü. | Open Subtitles | متزلج اسطوري فعل كل تلك الامور الرائعة؟ |
| Pes etmez, iyi bir kayakçı, bayanlar ona tutkun. | Open Subtitles | لا يستسلم أبداً ، متزلج جليد بارع ، وسيم وله شعبية بين النساء |
| Bir kayakçı ne kadar kazanır ki? | Open Subtitles | كم يكسب متزلج المنحدرات؟ |
| Bu adam gelmiş geçmiş en büyük patenci. | Open Subtitles | ان الرجل المناسب ليس هناك أفضل من لعنة الأسطوانة متزلج هناك في أي وقت كان. |
| Dünyada ki en iyi patenci olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أدرك أنني لست أعظم متزلج في العالم |
| Genç gey bir patenci tarafından dolandırıldım. | Open Subtitles | تم الاحتيال علي من قبل متزلج شاذ |
| Ve Mr. Knoxville profesyonel bir kaykaycı olmasına rağmen profesyonel bir yüzücü değil. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أن السيد نوكسفيل وهو متزلج المهنية , انه ليس سباح المهنية , |
| - Buz patencisi falan mıydın? | Open Subtitles | - لأنك كنت متزلج جليد ؟ |
| - Kayak yapıyorum, başıboş bir kayakçıyım. | Open Subtitles | -أنا متزلج، متزلج متسكع -حقاً؟ |
| -Harika bir kayakçıyımdır. | Open Subtitles | -أنا متزلج بارع |
| Ben kahrolası bir kaykaycıyım ve vuruldum. | Open Subtitles | أنا متزلج سكيت والآن أصبت بطلقات نارية للتو |