Bıçak Kia'nın kolundaki yarayla uyumlu, fakat kan testi olumsuz. | Open Subtitles | شفرة غير متسقة مع الجراح على الأسلحة كيا، لكنه اختبار سلبي للدم. |
Ama çiçeğin üzerinde mukusla uyumlu bir madde buldum. | Open Subtitles | ولكنني وجدت مادة على زهرة متسقة مع المخاط. |
Ölüm öncesi oluşan tüm yaralar, taşıt darbesiyle uyumlu. | Open Subtitles | كلّ الإصابات القريبة من وقت الموت متسقة مع صدمة المركبة |
. lambayı Kan künt travma ile tutarlı olduğunu. | Open Subtitles | الدماء على المصباح متسقة مع الصدمة الحادة |
Bütçe bu yıl tutarlı. tasarruf kredi sloganı. | Open Subtitles | مثلنا تماما,فالميزانية هذا العام لهم متسقة مع شعار "المدخرات والقروض" |
Sınırlı lekelenme, künt yaralanmayla uyumlu olmalı. | Open Subtitles | الصبغة المركّزة قد تكون متسقة مع قوة الصدمة. |
Sırtında tırnak izleriyle uyumlu çizikler vardı. | Open Subtitles | كان هناك خدوش على ظهره، متسقة مع قد تتركه الأظفار |
Bunun yerine "Belle'in hikâyesi diyetin kanseri iyileştirmesiyle uyumlu mu?" | TED | لكن بدلا من ذلك، نحن نسأل: "هل قصة بيل متسقة مع فكرة أن الحمية تعالج السرطان؟" |
- Oluşan morluk ve sertleşme ile uyumlu. | Open Subtitles | تبدوا متسقة مع صرامتها وتغير لون البشرة |
Ki bu da çekildiği zaman ile uyumlu olması gerekir. | Open Subtitles | وهو مايعني انها متسقة مع الفترة الزمنية |
Kemik iliğiyle bağışı için uyumlu. | Open Subtitles | متسقة مع عملية التبرع بالنخاع. |
Hücreler de kuzu derisi ile tutarlı. | Open Subtitles | وخلايا متسقة مع جلد خراف. |
Dr. Hunt, her cinayetin arasında ilk ölüm saatiyle tutarlı olarak 48 saat var. | Open Subtitles | الد (هنت)، أوقات الأولية للوفيات هي متسقة مع فاصل زمني لمدة 48 ساعة بين كل جريمة قتل. |