| Ben bir yarış arabasıyım, sense daha yaşlı bir yarış arabasısın, ama kaputun altında, ikimiz de aynıyız. | Open Subtitles | أنا متسابق وأنت متسابق قديم جداً ولكن مع ذلك انا وأنت متشابهين |
| Beyninizin iki tarafı benzer görünür ama farklı işlevler görür. | TED | جانبي دماغك يبدوان متشابهين تماماً، لكنهما يعملان بشكل مختلف. |
| Çocuk felci ve rino: Aynı ailedeler, birbirlerine çok yakınlar. | TED | شلل الأطفال و الزكام ينتميان لنفس العائلة ,متشابهين بشكل كبير |
| Beni başka bir oyuna sokuyorsun, birbirimize çok benziyoruz. | Open Subtitles | وأنتِ علمتيني أمراً آخر, نحن متشابهين كثيراً. |
| Siz süper askerler hepiniz aynısınız. Hep akıllıyım diye geçinirsiniz. | Open Subtitles | أنتم الجنود الخارقين جميعكم متشابهين تعتمدون على عمل أذكى الرجال |
| Tek yaptığımız kişisel portreye ait özellikleri barındıran resmi aramaktı. ve bakın, hepsi birbirine benziyor. | TED | كل ما قمنا به هو البحث عن صور لديها خصائص الصور الشخصية وانظروا، إنهم متشابهين جدا |
| Bunun dışında, biz tamamen aynıyız. | Open Subtitles | ما عدا ذلك , نحن متشابهين تماما. |
| Sana göre hepimiz aynıyız gerçi ama. | Open Subtitles | أعرف أننا كلنا نبدو متشابهين بالنسبة لك |
| Hepimiz aynıyız. | Open Subtitles | نحن كلنا متشابهين |
| Küçük yaştaki kız ve erkek çocukların fiziksel olarak oldukça benzer yapıda olması da ayrı bir ironi. | TED | حسنًا، المفارقة في هذه السن المبكرة، أن البنات والأولاد في الواقع متشابهين بدنيًا. |
| Köpekler çok benzer, oldukça seyreltilmiş iki yağ asidini ayırt edebilirler: kaprilik asit ve kaproik asit. | TED | تستطيع الكلاب التمييز بين نوعين متشابهين من الاحماض المشبعة المخففة:.. حامض الكبريليك وحامض الكبرويك. |
| Genlerimi yeniden düzenlersin, öyle ki herkes bir diğerine benzer. | Open Subtitles | أنكم أنتم تعيدون ترتيب جيناتى حتى يصبح الجميع متشابهين |
| Tungsten ve altın Aynı değere sahipler. Sahtecilikte mükemmel uyum sağlarlar. | Open Subtitles | التنغستون و الذهب متشابهين في الوزن مما يجعله أفضل مادة للتزوير |
| Bebeklerle ilgili işin şanslı yanı neredeyse hep Aynı görünmeleri. | Open Subtitles | شئ جيد عن الأطفال إنهم جميعاً أكثر أو أقل متشابهين |
| Bence itiraf edeceğinden daha fazla benziyoruz. | Open Subtitles | اعتقد اننا متشابهين كثيرا لو انكي تريدين الاعتراف |
| Arkadaş olduk çünkü birbirimize çok fazla benziyoruz. | Open Subtitles | لقد أصبحنا أصدقاء لأننا متشابهين في أشياء كثيره |
| Siz erkekler hepiniz aynısınız. Tek düşündüğünüz kendiniz. | Open Subtitles | انتم الرجال جميعاً متشابهين تفكرون في انفسكم فقط |
| Birbirlerine benziyor olmaları senin Jerry'e gizli bir aşk beslemen anlamına gelmez. | Open Subtitles | لمجرد أنهما متشابهين لا يعني أنك تحب جيري سراً. |
| Kimisi farklı veya havalı görünebilir ama hepsi aynıdır. | Open Subtitles | بعضهم يبدو عليه انه لطيف أو مختلف لكنهم متشابهين إلى حد كبير |
| Monica kardeşimle evlendi ama kardeşimle ben birbirimize benzeriz. | Open Subtitles | لكنها نظرت إلي بإستغراب لقد تزوجت أخي، ونحن متشابهين |
| Ne demek istediğini anlamıyorum. Charlotte ve ben birbirimize hiç benzemiyoruz. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا تعني نحن لسنا متشابهين على الإطلاق |
| Birbirimize ne kadar benzediğimizi düşünüp duruyordum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر فى حالى و حالك وكم نحن متشابهين |
| Bu yenisi de Cedar Creek'ten. Birbirlerine benziyorlar. | Open Subtitles | أما هذا فمن سيدار كريك يبدوان متشابهين لكن عن قرب أكثر |
| Hepiniz birbirinize benziyorsunuz dediğinde ne demek istediğini anladım. | Open Subtitles | لقد استوعبتُ ما أشرت إليه، عندما قلت أنّنا جميعاً نبدو متشابهين |
| Bu ikisi hem görünüş hem de karakter olarak neden bu kadar aynılar? | Open Subtitles | ...كيف يكونا متشابهين هكذا ؟ منظرهم وتصرفاتهم |
| Düşünmeden edemedim. İkizler. Birbirlerine o kadar da benzemiyorlar. | Open Subtitles | بالنسبة إلى توأمين، لم يكونا متشابهين كثيراً. |