| Yani bana kaldı ve ben uyumlu olmak istemiyorum. Çok fazla. | Open Subtitles | لذا لا يوجد لديه الا أنا ولا أريد أن أصبح متطابق |
| Bana verdiğin parmak izi ile elbisenin üzerinde ki DNA'lar eşleşiyor. | Open Subtitles | الحمض النووي للبصمه الداميه متطابق مع الدماء على قطعة الملابس التي أعطيتها لي |
| Rob, DNA'ya bak kusmuk Justin'e tam uyuyor. | Open Subtitles | رود،أنظر للحامض النووى متطابق تماماً مع جاستن |
| Doğru giriyorum, eğer bir eşleşme varsa birkaç saniye içinde öğreniriz. | Open Subtitles | كتبتها . واذا كان هناك حبل سري متطابق.. سنعرف في ثواني |
| El yazısı analizi yaptırdım ve sonuçlar tam olarak eşleşti. | Open Subtitles | لقد قمت بتحليل لخط الكتابة وهو متطابق تماماً |
| Bu harika, ama ne yazık ki bu ayakkabılar uymuyor. | Open Subtitles | هذا عظيم ولكن لسوء الحظ,حذائه ليس متطابق |
| Ama temiz bir öğrenme eğrisi elde ettik, sizin bir okuldan elde edeceğinizin neredeyse aynısı olan bir eğri. | TED | لكننا حصلنا على منحنى تعليمي واضح، تقريباً متطابق مع ما نحصل عليه في المدرسة. |
| Çocuğun külotundaki kanla balkondan düşen adamınki birbirini tutuyor. | Open Subtitles | إساءة معاملة الأطفال. متطابق كيلر للدم وجدت على الملابس الداخلية للضحية. |
| Her şey tamamen uyuşuyor. Bu çocuk Gusteau'nun oğlu | Open Subtitles | فحص الدي إن ايه متطابق, والوقت يمر كل شيئ تم فحصه |
| İkinci bir ayakkabı izi, 43 numara spor ayakkabı iziyle uyumlu. | Open Subtitles | المكان الثانى للأثار كان متطابق مع حجم الحذا برقم 9 |
| Kemik iliği bankasından uyumlu donör bulmak mümkün olabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أنه سيظهر متبرع متطابق في السجل الوطني لنخاع العظام |
| ROTC'un hafif silahlarıyla uyumlu. | Open Subtitles | و ذلك متطابق مع أسلحة متدربي قوات الإحتياط الصغيرة |
| Bana verdiğin parmak izi ile elbisenin üzerinde ki DNA'lar eşleşiyor. | Open Subtitles | الحمض النووي للبصمه الداميه متطابق مع الدماء على قطعة الملابس التي أعطيتها لي |
| Katilin DNA'sı ile çocuğun ki bire bir eşleşiyor. | Open Subtitles | الحمض النووي للقاتل متطابق مع الحمض النووي للطفل |
| Nick Russo'dan aldığın kurşunla eşleşiyor. | Open Subtitles | .متطابق مع الرصاص المستخرج من جثة نيك روسو |
| İkisi için yer var. Lionel'in taşı birine uyuyor. | Open Subtitles | هنالك شقبان لتحفتين بعد وأحدهما متطابق مع تحفة ليونيل |
| Mükemmel bir eşleşme. | Open Subtitles | الأمر متطابق تماماً. |
| Yara izi bıçağın yapısıyla tam eşleşti. | Open Subtitles | نمط الجرح متطابق لتصميم السكين. |
| Zaten, göz renkleriniz de uymuyor. | Open Subtitles | بالإضافة أن لون العينين غير متطابق |
| Vücudu tüm ayrıntılarıyla Ilia'nın aynısı. | Open Subtitles | جسدها متطابق مع ملّاحتنا في كل التفاصيل الدقيقة |
| Kaplama, kaplama, tutuyor. Dolgu, dolgu, tutuyor. | Open Subtitles | تاج, تاج, متطابق, متطابق حشوة, حشوة, متطابقين |
| Kyle Murphy konusundaki her şey önceki olaylarla uyuşuyor. | Open Subtitles | كل ما يخص اختطاف كايل ميرفي متطابق مع الاختطافين الماضيين |
| Dudaklarım ve onlardan çıkan seslerin birlikte nasıl eşzamanlı olduğuna dikkat edin mükemmel bir uyum ve birliktelik. | Open Subtitles | انتبهوا لشفاهي والصوت الذي يصدر منها متطابق... ... |
| Bu, hıçkırığı yaratan nöral modelin yüzergezerlerin solunum yapmalarını sağlayan yapıyla neredeyse özdeş olduğu kanıtı ile desteklenir. | TED | وهذا مدعوما بالدلائل أن النمط العصبي الموجود عند حدوث الفواق هو متطابق تقريبا مع النمط العصبي للتنفس عند البرمائيات. |
| Molekülün sol kısmı, bütün bakteri türleri için tıpatıp aynı. | TED | الجزء الايسر من كل جزيء متطابق في كل صنف من انواع البكتيريا |
| Her şey tamamen aynıydı, uçabilmemin dışında. | Open Subtitles | كان كل شيئ متطابق باستثناء أني أستطيع التحليق |
| Babanın soldan dokuzuncu kaburgasında kırık tespit ettik, atılan silah ile bu balistik yörünge tutarlı. | Open Subtitles | لقد وجدنا كسر على ضلع الأب التاسع الأيسر و هذا متطابق مع إتجاه الإطلاق |