| Bütün gün ortalıkta dolaşmak yerini bilmeyen kibirli bir kaltakla. | Open Subtitles | التجول طوال اليوم مع عاهرة متغطرسة لا تعلم دنو قدْرها |
| Söz kesmemeye çalışın. Bu sizi kibirli gösterir. | Open Subtitles | حاولي ألا تقاطعي الحديث إن هذا يجعلك تبدين متغطرسة |
| - Araştırma yöntemleri baştan savma. Kuantum ve kütleçekimi birleşimi teorisi konusunda haksızca kibirli. | Open Subtitles | منهج بحثها مهمل، هي متغطرسة بدون مبرر حول جاذبية الحلقة الكمّية |
| Dostum şu grafiğe bir bak! Bir kız küstah olduğu kadar güzeldir. | Open Subtitles | انها انيقة , انها قياسية وهي أيضا متغطرسة |
| Bayağı küstah olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | نعم صحيح لقد سمعت أنك متغطرسة كثيرا ,وتشتمين كثيرا |
| Selam. Aceleci olmak istemem ama... | Open Subtitles | مرحباً، لم أكن أقصد أن أكون متغطرسة. |
| Beni kibre düşürme. | Open Subtitles | أن لا أكون متغطرسة. |
| "Eminim ne zaman bir otoriter... eleştirmen ya da davetsiz misafir olduğunun farkında bile değilsindir" | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنكِ لم تنتبهي عندما أصبحت ناقدة متغطرسة وفضولية |
| Acayip eleştirel ve kibirli birisi ve her tarafa ıslak sütyenlerini asar. | Open Subtitles | إنها إمرأة متغطرسة وتقوم بتعليق صدريتها المبتلة في كل مكان أعني وهذا ما يتحدّثون عنه في غُرف الدردشة الفيزيائية |
| Birleşik Devletler Şerifinin nefesi küstah, fiyakacı, kibirli, itici bir herifin kaprisi ile kesilebiliyor. | Open Subtitles | حيث حياة مارشال أمريكي يمكن أن تتبدد في نزوة متغطرسة الضفدع المتكبّر المغرور؟ |
| kibirli kaltak. Eskiden uyuşturucu kullanırdı. | Open Subtitles | عاهرة متغطرسة , ضعيفة على المخدر |
| Bayan Dash son günlerde pek bir kibirli. Tek taraflı bakıyor biraz. | Open Subtitles | لربما الآنسة"داش" أصبحت متغطرسة مؤاخر أُحادية الجوانب |
| Sanki işin başında o varmış gibi kibirli gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يجعلها متغطرسة و كأنها مسيطرة |
| kibirli, asabi. | Open Subtitles | انها متغطرسة .. تغضب بسرعة |
| Sen ne inatçı, kibirli bir çocuksun böyle. | Open Subtitles | أنت طفلة عنيدة و متغطرسة |
| Çok küstah görünmek istemedim çünkü ben yeni çocuğum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون متغطرسة.. لأني الطفل الجديد.. |
| Biliyorum, beni fazla otoriter buluyorsun. küstah olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقد بأني متغطرسة وربما وقحة |
| - Aceleci tavırlarını. | Open Subtitles | لقد كنتِ متغطرسة قليلاً. |
| Aceleci olma. | Open Subtitles | لا تكوني متغطرسة |
| otoriter bir anne, ortalıkta olmayan bir baba binlerce beklentinin verdiği ağırlık. | Open Subtitles | أم متغطرسة, أب غائب، ووزنٌ من الآلاف من التوقعات. |