| Emin değiliz, ama hasara üç ayrı patlayıcı yol açmış görünüyor. | Open Subtitles | نحن لسنا متأكدين, لكن بدت كأنها ثلاث أجهزة تفجير متفرقة تسببت في الضرر |
| Bence böyle ayrı masalarda oturmamız çok saçma. | Open Subtitles | اعتقد انه من الحماقة ان تجعلنا نجلس في مناضد متفرقة مثل هذا |
| Burada yukarıda, bir değil yirmi ayrı deliği patlayıclarla dolduruyoruz. | Open Subtitles | عالياً على القمة هنا، نحن نحشو عشرين حفرة متفرقة بالمتفجرات وليس واحدة. |
| İkimiz de ölmüşüz, yıllarca ayrı kalmışız, ve birbirimizi Araf'ta bulmuşuz? | Open Subtitles | هو و انا متنا في سنوات متفرقة ومن ثم وجدنا بعضنا البعض فجأة ؟ |
| Aynı zamanda, tüyler dinozorların vücutlarına yayılarak Seyrek tüy parçalarından bacaklarına kadar uzanan yoğun tüylere dönüştü | TED | في الوقت نفسه، الريش انتشر عبر جثث الديناصورات، وتحول من بقع متفرقة من زغب إلى ريش كثيف، الذي انتشر وصولاً إلى أرجلهم. |
| Belki de ev ve iş hayatlarımızı ayrı tutmalıyız. | Open Subtitles | ربما سيكون من الجيد ان نبقي حياتنا بالمنزل وحياة العمل متفرقة |
| Çünkü bundan sonra kargonun dört veya beş ayrı yüke bölüneceğine inanmak için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لأنه بعد ذلك سيكون لدينا أسباب للإعتقاد أن العربات ستقسّم على 4 أو 5 حمولات متفرقة |
| Yüzüm ve vücudum ayrı ayrı parçalara ayrılıyor ve son ayrıntısına kadar inceleniyor. | Open Subtitles | وجهي وجسدي يقسمان قسماً متفرقة يحكم عليها حتى أدق التفاصيل |
| Yani şu anda hepimiz savunma halindeyiz,ayrı evlerde yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن الأربعة الكبار, نعيش فى بيوت متفرقة |
| Felluce ve Bağdat'ta ayrı ayrı saldırılar oldu. | Open Subtitles | في هجمات متفرقة في الفلوجة وبغداد |
| 5 ayrı kalp ve karın bozukluğu var. | Open Subtitles | لديه 5 تشوهات متفرقة في القلب والبطن |
| Kızımı sevmemle vicdanım ayrı bunlar ayrı şeyler! | Open Subtitles | حب ابنتي و ضميري انها أشياء متفرقة |
| ayrı olarak yalan testi de yapacağız. | Open Subtitles | و سنجري إختبارات كشف كذب متفرقة أيضاً, |
| Aile dizisini ayrı tutmak için. | Open Subtitles | لإبقاء الأسر متفرقة عن بعضها |
| Bu ayrı bir iş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أنه أعمال متفرقة |
| Onları ayrı kamyonlara koyun. | Open Subtitles | ضعهم بشاحنات متفرقة |
| Bu ayrı bir iş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أنه أعمال متفرقة |
| Steven, bunlar ayrı şeyler. | Open Subtitles | ستيفن ، هنالك أشياء متفرقة |
| Onlar, ayrı olduklarını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنون أنها متفرقة. |
| Seyrek çatışmalar yaşandı. Ama görünüşe göre, ...ülke sevgisiyle savaşan askerler bu asi gruba çok şey kanıtladı. | Open Subtitles | كان هناك بضعة معارك متفرقة ... و لكن مسألة قتال الثوار لأبناء بلدهم |
| Seyrek. | Open Subtitles | متفرقة. |