| Ve altınlarımız için ölecek kadar. ölürsek, bu şeref için olur. | Open Subtitles | إذا نحن متنا سيكون ذلك فقط من أجل المجد ليس للذهب |
| ölürsek bizi oraya kaldırırlar. | Open Subtitles | اذا متنا يمكنهم ان يرمونا بالمشرحة فوراً |
| Eee, eğer geçmişte ölürsek... bu gelecekte doğmıyacağımız anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | يا للهول إن متنا هنا في الماضي أيعني هذا أننا لن نولد في المستقبل |
| öldük artık, hadi gidin öte yanda oynayın, kafamız şişti. | Open Subtitles | حسنا، لقد متنا إذهبوا والعبوا في مكان آخر ولا تزعجونا |
| öldük ve tekrar tekrar doğduk. Bu bizi kahraman yapar. | Open Subtitles | لقد متنا و ولدنا من جديد و هذا يجعلنا أبطالاً |
| Bitkin ve aç olabilirler kaptan ama yola koyulmalıyız yoksa hep beraber ölürüz burada. | Open Subtitles | بالرغم من التعب والجوع كما هو الحال يا كابتن علينا ان نبقيهم يتحركون والا متنا جميعاً هنا |
| Üç yıl önce o ekinleri oraya ektirmeseydim şimdiye kadar açlıktan ölmüş olurduk. | Open Subtitles | إن لم أقم بزراعة تلك المحاصيل بالخارج منذ 3 سنوات، لكنا متنا جوعًا |
| Ama aptal kuruntulara kapıldım bilirsin işte eğer ölürsek, ödevi bitiremeyeceğiz. | Open Subtitles | لكن شعرت بهذه المخاوف الغبية, أنه لو متنا... لن ننهي واجباتنا. |
| Ve eğer temiz ruhlarla ölürsek, bizi dışarıda tutmak için nedenleri kalmayacak. | Open Subtitles | ولكن لو أننا متنا وأرواحنا نظيفة لن يستطيع أحد أن يخرجنا من النعيم. |
| Tabii daha önce ölürsek onları sizin almanız gerekir. | Open Subtitles | إلا إذا متنا قبل ذلك وعندها تحصل أنت عليهم |
| Çünkü eğer hepimiz ölürsek, halkla ilişkiler firması her şeyi düzeltir. | Open Subtitles | لأنه إذا متنا كلنا، العلاقات العامة ستتولى الأمر |
| Bu sözleri hatırladıkça, eğer Tanrı için ölürsek, | Open Subtitles | كما نتذكر هذه الكلمات, لو متنا وكنا مع الله, |
| Şunu bil ki; eğer hepimiz ölürsek, senin ruhun doğruca şeytana ulaşacaktır. | Open Subtitles | اعلم ، بأننا إذا متنا كلنا ، روحكَ سَتَذْهبُ مباشرة إلىالشيطان. |
| Senin işe yaramaz sidik torban yüzünden öldük. | Open Subtitles | و لكنك إضطررتِ للتوقف لتذهبي للحمام لقد متنا بسبب مثانتك الصغيرة |
| öldük. Hepimiz öldük ve cehenneme düştük. | Open Subtitles | نحن موتى، متنا وذهبنا إلى الجحيم |
| Birlikte savaştık, birlikte öldük, tamam mı? | Open Subtitles | لقد حاربنا و متنا سويا أتعلمين؟ |
| Sanki otobüste öldük ve cennete geldik. | Open Subtitles | كأننا متنا فالباص وهذه هي الجنة |
| Ticaret olmadan hayat olmaz burada. Açlıktan ölürüz. | Open Subtitles | الحياة هنا لا تنجح بدون تجارة وإلا متنا جوعاً |
| Müzik devam edecek ama biz ölmüş olacağız. | Open Subtitles | ستستمر الموسيقا في العمل ولكننا سنكون قد متنا. |
| İkimiz de ölmüşüz, yıllarca ayrı kalmışız, ve birbirimizi Araf'ta bulmuşuz? | Open Subtitles | هو و انا متنا في سنوات متفرقة ومن ثم وجدنا بعضنا البعض فجأة ؟ |
| Kimse bize ne olduğunu bilmeyecek, burada açlıktan öleceğiz kimsenin haberi bile olmayacak. | Open Subtitles | لن يعرف احد بما حصل لنا اننا متنا جوعا ولن يعرف احد |
| O birliklerce nasıl yakalandık anlamıyorum. Öldüğümüzü düşündüm. | Open Subtitles | لا أستطيع ان افهمك كيف عبرنا من هذه القوات اعتقدت اننا متنا |
| Annemle ben Öldüğümüz söylendiğinde, | Open Subtitles | عندما أخبروكِ أنني أنا ووالدتي قد متنا |
| Diğerleri gibi kaçarken ölseydik, kemiklerimiz pistte olacaktı. | Open Subtitles | إذا متنا مثل الأخرين ستصبح عظامنا أيضاً جزئاً من الممر. |
| öleceksek, altın için değil, zafer için öleceğiz. | Open Subtitles | إذا متنا سيكون ذلك فقط من أجل المجد ليس للذهب |