Nehre varınca, 3 km batıya gidin çürük çarık bir köprü göreceksiniz. | Open Subtitles | عندما تصلين للنهر، اتجهي غرباً ميلين إلى جسر متهالك يشبه ابتسامة ملتوية |
bir huzurevindeki kuzenimi ziyaret ediyordum. Yürüme cihazı üzerinde odanın bir tarafından diğerine ilerleyen zayıf, çok yaşlı bir adamı gözetledim. | TED | لقد كنت في زيارة لابن عم لي في بيت للمسنين و لفت نظري رجل عجوز متهالك يشق طريقه في الغرفة مستعينا بعكازه |
Burası gerçekten acayip bir ev, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع فقد كان منزلٌ قديم متهالك اليس كذلك؟ |
Eski ve korkunç bir ev, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع فقد كان منزلٌ قديم متهالك اليس كذلك؟ |
Eski bir bina, işaret yok, içerisi yıkılıyor; | Open Subtitles | مبنى متهالك وبلا لافتات إنّه مقلب نفايات بالداخل، سيعجبك |
Güzel bir sistem. Bottan çıkan parmakların biraz yıprandığını farkettim. | Open Subtitles | أرى مكان اصبع القدم في هذا الحذاء متهالك إلى حدٍ ما |
Bana boktan bir motelde evlenme teklif ediyorsun ...virjinya kasabasında? | Open Subtitles | هل تتقدم لي في نُزل متهالك في "ويست فرجينيا"؟ |
Burada gördüklerim kırılmış bir ailenin parçaları mı yoksa? | Open Subtitles | هل هذا منزل متهالك الذي أجلس فيه؟ |
Burada gördüklerim kırılmış bir ailenin parçaları mı yoksa? | Open Subtitles | هل هذا منزل متهالك الذي أجلس فيه؟ |
Oraya gittikten sonra, oranın bizi inandırdığı gibi yumuşak bir karından ziyade nasıl yaşlı çetin bir boğaz olduğunu sık sık düşünmüşümdür. | Open Subtitles | بعد وصولنا جال بذهنى خاطر وهو يا له من ... طريق وعر متهالك ذلك الذى تورطنا فيه بدلاً من الطريق السهل .. الذى جعلنا نصدق وجوده |
Tamam, sana bir imza verebilirim ama kalemim biraz bozuk ve bu yüzden imzanın yarısını alırsın muhtemelen. | Open Subtitles | -حسناً, بإمكاني أن أدوّن لك توقيع ... لكن قلمي متهالك, ومن المرجح أنك ستحصل فقط على نصف الحرف الأول من إسمي أو ما شابه |
İhtiyar bir korkak olarak. | Open Subtitles | كهل جبان متهالك. |
B.ktan bir bina işte. | Open Subtitles | إنه مجرد مبنىً متهالك |
Çünkü annem beni pislik sarı dişli Cedric adında bir pislikle tanıştırmak istedi. | Open Subtitles | لأن أمّي حاولت تقديمي لرجل متهالك ذو أسنان صفراء يسمّى (سيدريك) |
Harabe bir otel var. | Open Subtitles | فندق قديم متهالك |
Manny, Noel Baba bu! Tam da hayal ettiğim gibi yaşlı ve bir ayağı çukurda. Ve tabii göbişi de kocaman. | Open Subtitles | (ماني) ، أنه (سانتا) ، أنه ليس كما توقعته عجوز و متهالك ، ومرح للغاية |
Kızıl saç ve ikinci el bir cüppe. | Open Subtitles | شعر أحمر، ورداء متهالك... |
- Evet, tahta bir tabutta. Eski bir şey. | Open Subtitles | -نعم في تابوت خشبي متهالك |