| Eşitsizliği destekleyen, şirket haklarını işçi haklarından üstün gören bir sistemin suç ortaklarıydılar. | Open Subtitles | كانوا متواطئون في النظام التي تؤيد اللامساواة وخدمة حقوق الشركة على حقوق العمًال | 
| Radyoyu dinliyorlarsa, suç ortağı sayılırız. | Open Subtitles | اذا كانو يستمعون الى المذياع , سنعتبر متواطئون | 
| Nasıl olsa bu olayda suç ortağı olduğumuza göre, son pizzalarımızı yiyelim dedik. | Open Subtitles | نحن جميعا متواطئون الآن بأي حال إذن إفترضنا أنه كذلك علينا الأكل | 
| suç ortakları olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتَ لست على يقين بأنهم متواطئون | 
| suç ortağı olduk. | Open Subtitles | نحن متواطئون |