| Şefin düşmanlarını dosya çalışmasıyla listelemenin aptal işi olduğundan emindim. | Open Subtitles | كنتُ متيقناً أن جدولة أعداء القائد من خلال رؤية تحقيقاته |
| Şefin düşmanlarını dosya çalışmasıyla listelemenin aptal işi olduğundan emindim. | Open Subtitles | كنتُ متيقناً أن جدولة أعداء القائد من خلال رؤية تحقيقاته |
| Cazip bir teklif, ama kesin konuşamam. | Open Subtitles | هذا عرضٌ مغر و لكن لست متيقناً من ذلك |
| Benim fikrim olsaydı daha kesin olurdu ama elimizdeki en iyi fikir bu. | Open Subtitles | كنتُ لأكون متيقناً أكثر لو كانت فكرتي، لكنّها... أفضل ما لدينا |
| O belgelerde, kocamın itibarını zedeleyip, şirketi yıkacak bir şeylerin olduğundan emindi. | Open Subtitles | كان متيقناً من وجود شيء في المستندات سيلطخ سمعة زوجي وسيدمر عملنا |
| Fakat Bretz, böylesine büyük bir hasara kuvvetli bir selden başka bir şeyin neden olamayacağına emindi. | Open Subtitles | لكنه كان متيقناً أن التفسير الوحيد لهذا المقياس من الضرر كان فيضاناً عارماً. |
| Hayatımda hiçbir şeyden bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن متيقناً بشيءٍ في حياتي أكثر من هذا |
| Gerçekten istediği şeyin bu olduğundan emin değildim. | Open Subtitles | لكنني لم أكن متيقناً حقاً بأن هذا ما تريدُه |
| Cesetlerle dolu olduğundan emindim ama kilisenin birkaç ıvır zıvırıyla eski bir dondurucu bulduk. | Open Subtitles | لقد كنت متيقناً بأنه سيكون مليئاً بآجزاء الجثث لكن كان هنالك بعض مخلفات الكنيسة و فريزر قديم |
| O kadar parayı elinde tutan bir yerin dolandırıcılık yaptığından emindim. | Open Subtitles | لقد كنت متيقناً أن مكان يجمع هذا القدر من المال هو حتماً خديعة.. |
| Beni vurmayacağından oldukça emindim. | Open Subtitles | -أجل، حسناً كنتُ متيقناً أنّكِ لن تطلقي النار عليّ |
| Buraya geldiğimde emindim. | Open Subtitles | لقد كنت متيقناً من لحظة قدومي إلى هنا |
| Üzgünüm, Sam. Onları seveceğinden emindim. | Open Subtitles | أنا آسفٌ يا (سام) كنت متيقناً بأنّهم سيروقونك |
| Benim fikrim olsaydı daha kesin olurdu ama elimizdeki en iyi fikir bu. | Open Subtitles | كنتُ لأكون متيقناً أكثر لو كانت فكرتي، لكنّها... أفضل ما لدينا |
| - Ne zaman kesin emin olursun? | Open Subtitles | حسناً، متى ستكن متيقناً من ذلك؟ |
| Blackgate'de de tedavi görmediği kesin. | Open Subtitles | وكان متيقناً أنه لن يحصل عليها في (بلاكغيت) |
| Stevin matematik sayesinde yel değirmenlerinin çok daha verimli yapılabileceğinden emindi. | Open Subtitles | كان ستيڤن متيقناً من قدرة الرياضيات في جعل طاحونات الهواء أكثر كفاءة |
| Çünkü o inandığı şeyde emindi. | Open Subtitles | لأنه كان متيقناً أنه كان مؤمناً بشيء. |
| Crowley senin yardım edebileceğin konusunda emindi. | Open Subtitles | (كراولي) كان متيقناً للغاية من كونك تستطيع مساعدتنا |
| Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ما يجعلك متيقناً جداً من لطافتي؟ |
| Şu an geri dönmüş olmam lazımdı. Führer'in hâlâ bana ihtiyacı olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | كان يجب أن أعود قبل فترة هل مازلت متيقناً أن الفوهرر يحتاجني؟ |