| Biraz daha saç spreyi getireyim de saçların dans ederken sarkmasın. | Open Subtitles | دعيني احضر المزيد من مثبت الشعر حتى لا يذبل وانت ترقصين |
| Yarının Bayan Gençlik Saç spreyi gösterisi. Tracy, yavrum. - Hemen stüdyoya gelmeni istiyorum anne. | Open Subtitles | .غداً هو موعد مسابقة ملكة جمال مراهقات مثبت الشعر .أريدك أن تأتي للمحطة |
| Ona dosya bulmayacaksın, kahve götürmeyeceksin ona saç jölesi almayacaksın- | Open Subtitles | لا تُحضر له أي ملفات، أو قهوة، أو مثبت شعره |
| Sana yemin ederim ki televizyonun masaya monte edildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أقسم لك، لم أعرف أن التلفاز مثبت بالطاولة. |
| Bazılarınız lavaboya gittiğinde bütün saç spreyinin bittiğini fark etmiştir. | Open Subtitles | بعضكم لربما ذهبوا للحمام ولاحظ أن مثبت الشعر بأكمله مفقود |
| # Saç spreyinden daha iyi bir şey varsa # | Open Subtitles | * الشئ الوحيد الأفضل من مثبت الشعر * |
| Üçüncü seviyede dengeleyici madde olmadığından, gerçekleşmesi mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكن حدوث ذلك بما أن الجهاز مثبت على المستوى الثالث |
| Bayan Gençlik Saç spreyi yarışması başlamak üzere. | Open Subtitles | .مسابقة ملكة جمال مراهقات مثبت الشعر .على وشك الإنطلاق |
| PVC boru pozitif katalizör olarak saç spreyi. | Open Subtitles | إنبوب البولي فينيل كلوريد مثبت شعر تجاري للتسريع |
| Her zamanki şeyler kondom, saç spreyi. | Open Subtitles | الأشياء المعتادة، الواقيات الجنسية، مثبت الشعر |
| Vücut ısısı sensörü saç spreyi ile etkisizleştirilebilir. | Open Subtitles | يمكن تعطيل كشاف الحرارة في السقف بواسطة مثبت للشعر |
| Bu kadar saç spreyi sıktığında hiçbir şey O'nu durduramaz. | Open Subtitles | حينما تستخدم كثيرا من مثبت الشعر ذاك لا شيء بوسعه إيقافها |
| Artık saç spreyi ve tayt yok. | Open Subtitles | إنه ليس مثبت الشعر و البناطيل الضيقة بعد الأن. |
| Saç jölesi Yontma Taş Devrinden 30 milyon yıl sonra üretilmiştir. | Open Subtitles | مثبت الشعر لم تخترع حتى بعد 30 مليون سنة تقريباً على صعيد العصر الحجري القديم. |
| Bu nedenle saç jölesi sürmüş olarak gelen herkes kapıdan geri çevrilecektir. | Open Subtitles | ولذلك، أي شخص يظهر في الحفل وهو يضع مثبت الشعر سوف إرساله بعيداً عبر الباب. |
| Harika, rakibim ayaklı saç jölesi ve diş beyazlatıcısıymış. | Open Subtitles | رائع،إذاً منافسى عبارة عن أنبوبة متحركة من مثبت الشعر ومبيض الأسنان |
| Sana yemin ederim ki televizyonun masaya monte edildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أقسم لك، لم أعرف أن التلفاز مثبت بالطاولة. |
| Sizde olan şey serseri bir arabaya monte edilmiş bir makineli tüfek. | Open Subtitles | مالديكم يا أحمق هو سلاح 50. مثبت على ظهر سيارة من نوع جي تي أو |
| Hiçbir şey saç spreyinin, bronzlaştırıcı losyonun ve bebek gözyaşının kokusunu tutmuyor. | Open Subtitles | لا شئ أفضل من رائحة مثبت الشعر، محلول التسمير، و دموع الاطفال |
| # Saç spreyinden daha iyi bir şey varsa # | Open Subtitles | * الشئ الوحيد الأفضل من مثبت الشعر * |
| Üzerinde çalıştığım dengeleyici patlamıştı. | Open Subtitles | فقدتها عندما انفجر مثبت جاذبية كنت أعمل عليه |
| Saç spreyini, tüylerini ve hastalığını hala tadabiliyorum. | Open Subtitles | ما زال بإمكاني تذوق مثبت شعرها وشعر عانتها ورائحة مهبلها الكريهة |
| - Evet. Çello sabitleyicisi. | Open Subtitles | -نعم ، مثبت التشيلو |
| Muhammed'in vefatından sonraki ilk 30 yıl içinde, "Muhammed" isminin Yunan, Süryani ve Ermeni metinlerinde geçtiği kanıtlanmıştır. | Open Subtitles | اسم محمد مثبت في الكتابات اليونانيه والسريانية والأرمنية تقريبا بالسنوات الـ30 الأولى بعد موت محمد |
| "Bilgisayar interneti"nin keşfinin, biyolojik olarak başarısı çoktan kanıtlanmış bir ağ modelinin önlenemez bir eseri olduğunu düşünüyorum. | TED | لذلك أعتقد أن اختراع انترنت الكمبيوتر نتيجة حتمية لنموذج بيولوجي سابق مثبت النجاح |