"مثلكِ يا" - Translation from Arabic to Turkish

• senin gibi

senin gibi genç insanlar uzaylılar gittiğinde dünyamızı yeniden inşa edecek.
اتعرفين.. إنهم الشباب مثلكِ يا دكتورة هم من سيبنون عالمنا بعد رحيل الفضائيين

Kaçma düşünceleriyle kendini yorma, çünkü senin gibi bir ödül için, tatlı Susan kıyamete kadar peşini bırakmam.
ولاتشغلي نفسك بالتفكير فى الهروب، لانه لجائزة مثلكِ يا سوزان الجميلة... سأتعقبك لنهاية الزمان

Bir zamanlar senin gibi bir karım vardı Cynthia.
{\pos(192,210)} كانت لدي زوجة مثلكِ يا (سينثيا).

Evet, keşke ben de senin gibi sürekli burada yaşıyor olsaydım, Abby.
أجل , فليتني عشتُ هنا طيلة حياتي (مثلكِ يا (آبي

Ama senin gibi, canım, O da babasının evladı.
،لكن مثلكِ يا عزيزتي

senin gibi biriyle olmayı hayal bile edemezdim Loretta.
ما كنت لأحلم أبدًا بامرأة مثلكِ يا (لوريتا)

Beni senin gibi güzel yap, Violet.
-اجعليني فتاةً جميلة مثلكِ يا (فيوليت ).

senin gibi birisi daha yok, Alex.
هذا لا يصدق ليس ثمّة شخصٌ مثلكِ يا (أليكس)

Tek bildiği emir almak, tıpkı senin gibi, Andie.
الشيء الوحيد الذى يعرفه ، هو : كيف يلتزم بالأوامر. إنه مثلكِ يا (أندي).

senin gibi, asker gibi değilim ben, Lisbon.
-لا يُمكنني المُثابرة مثلكِ يا (ليزبن ).

# Tüm dünya neden senin gibi değil, anne? #
"لماذا لا يكون الجميع مثلكِ يا أمّي؟"

Çünkü biz senin gibi değiliz tatlım.
لأننا لسنا مثلكِ يا عزيزتي

senin gibi, Lucy.
"مثلكِ يا "لوسي

senin gibi yaratıcı değilim. İş yerinde giydiğin spor ayakkabılar ve solaklığın bende yok.
لست مبدعاً مثلكِ يا (ليمون), بأحذيتكِ الرياضية ويدكِ العسراء...

Dinle, ben senin gibi değilim Tempe.
إسمعي، أنا لستُ مثلكِ يا (تيمبي).

Kimse senin gibi haber okuyamıyor, Meghan.
فلا أحد يقرأ الأخبار مثلكِ, يا (ميغان)

Jenny senin gibi kimseyi tanımadım.
لم يسبق وأن قابلت شخصاً مثلكِ يا (جيني)

Aynı senin gibi, değil mi, Georgie?
مثلكِ يا (جورجي)

Ben senin gibi değilim, Claire.
أنا لست مثلكِ يا (كلير) .أنا.

tıpkı senin gibi anne.
مثلكِ يا أمّي