| Emily'ye de söylediğim gibi umursamazsınız, her şeyi mahvediyorsunuz ve bütün bunların bedelini ödemeyeceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | "مثلما أخبرت "ايميلي أنتن غير مباليات ، تكسرن الأشياء و تعتقدن أنه لن تضطررن للدفع أبداً مقابلها |
| Diğer polise söylediğim gibi, onu görmedim. | Open Subtitles | مثلما أخبرت الشرطي الآخر، لم أرَها حقاً |
| "Diğer arayana söylediğim gibi!" dediniz. | Open Subtitles | انتظر، مثلما أخبرت الرجل الأخر ؟ |
| Eski karıma söylediğim gibi... | Open Subtitles | ({\pos(192,175)\b1\fs20\cH00FFFF\4cHFFFFFF}( مشكلة كبيرة فى الصين الصغيرة مثلما أخبرت زوجتى السابقة |
| Geçen gün dediğim gibi. | Open Subtitles | مثلما أخبرت مؤخرتك في ذلك اليوم |
| Micke'ye söylediğim gibi, tam bir boksör denemez. | Open Subtitles | مثلما أخبرت (ميكي) لا يستحق أن يكون ملاكماً |
| Polislere söylediğim gibi Jimmy Day neden böyle bir şey yapar bilmiyorum. | Open Subtitles | مثلما أخبرت الشرطة سابقًا أنا لست متأكدة لماذا (جيمي داي) قد يفعل شيئًا كهذا |
| Max'a söylediğim gibi, topumu almaya çalışıyor... | Open Subtitles | "مثلما أخبرت "ماكس ... كنت أحاول الحصول |
| - Şey, Max'a söylediğim gibi... | Open Subtitles | ... "حسناُ , مثلما أخبرت "ماكس |
| Max'e de söylediğim gibi, topumu almaya çalışıyor... | Open Subtitles | "مثلما أخبرت "ماكس ... كنت أحاول الحصول |
| - Max'e söylediğim gibi... | Open Subtitles | ... "حسناُ , مثلما أخبرت "ماكس |
| Max'a söylediğim gibi, topumu almaya çalışıyor... | Open Subtitles | "مثلما أخبرت "ماكس ... كنت أحاول الحصول |
| - Şey, Max'a söylediğim gibi... | Open Subtitles | ... "حسناُ , مثلما أخبرت "ماكس |
| Benim Danny'ye söylediğim gibi? | Open Subtitles | مثلما أخبرت (داني)؟ |
| Sammy Davis'e söylediğim gibi: | Open Subtitles | (مثلما أخبرت (سامي ديفيس |
| Cutty'ye de dediğim gibi, artık öğretmen gibi bir şeyim ve Namond'la da böyle tanıştım. | Open Subtitles | (مثلما أخبرت (كاتي أنا أشبه بمدرّسٍ الآن (لذلك تعرّفت على (نايموند |