| Aranızda ne olduysa senin olduğu kadar onun da suçu | Open Subtitles | و مهما كان ما حدث بينكما فهو خطؤه مثلما هو خطؤك بالضبط |
| Böylece oranın benim olduğu kadar senin de olduğunu bilmeni istedim. | Open Subtitles | حتى تعرفي بأن المكان كان مكانكِ مثلما هو لي |
| Gülünç olma. Bu ev benim olduğu kadar senin de sayılır. | Open Subtitles | لا تكوني سخيفة هذا المنزل ملكك مثلما هو ملكي |
| Karakterler hayattan daha büyükler, tıpkı peri masallarında olduğu gibi. | TED | الشخصيات أكبر من الحياة، مثلما هو الحال في قصص الخيال. |
| - Onu çok kırdın. O hassas bir çocuk. Onu olduğu gibi kabul etsen! | Open Subtitles | إنه فتى رقيق جدا فقط تعامل معه مثلما هو ليس أكثر |
| Ama ahtapotun vantuzları suyun içinde olduğu gibi dışında da gizlice hareket etmesine olanak tanıyor. | Open Subtitles | لكن مصّاصي الأخطبوط تمكّنه من التحرُّك خلسة في الماء مثلما هو الحال خارجه |
| - Senin adamın olduğu kadar onun da adamı. | Open Subtitles | إنه تقريباً رجلها المخلص مثلما هو مخلص لك |
| Hastings, Poirot zafer kazandığında alçakgönüllü olduğu kadar yenilgi zamanında da yüce ruhludur. | Open Subtitles | "هستنغز" يا صديقي " بوارو" هو شهم وقت الهزيمة مثلما هو متواضع وقت النصر! نعم ؟ |
| Benim tüm başarılarım, benim olduğu kadar, senin de. | Open Subtitles | كلّنجاحأحقّقه.. فهو لك مثلما هو لي .. |
| Bana olduğu kadar senin için de mi zor? | Open Subtitles | هل هذا صعبا عليك مثلما هو علي ؟ |
| Corder güçlü olduğu kadar hızlıdır da. | Open Subtitles | كوردر سريع مثلما هو قوي |
| Bu senin için olduğu kadar benim için de zor. | Open Subtitles | هذا صعب لي مثلما هو صعب لك |
| Bu çocuk benim olduğu kadar sizin de. | Open Subtitles | هذا الطفل طفلكم مثلما هو طفلي |
| Tıpkı olduğu gibi değil, içeri giriyor. | Open Subtitles | وليس مثلما هو الحال في، هو الحال في القادمة. |
| Evimizde, şu an olduğu gibi. | Open Subtitles | في منزلنا ، مثلما هو الحال الان |
| Motorun V'sine monte edilir tıpkı bir Ferrari California'da olduğu gibi, | Open Subtitles | هي التي شنت في الخامس من المحرك... ... مثلما هو الحال في سيارة فيراري كاليفورنيا، |
| - olduğu gibi kendime saklamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أبقيه مثلما هو الان |
| Kardeşiminkinde olduğu gibi. | Open Subtitles | مثلما هو الحال عند شقيقتي |