| Anlıyorum, anlıyorum. lezbiyen değilsin. Ve ben tam bir aptalım. | Open Subtitles | أعلم، أعلم ، أعلم أنتِ لستِ مثلية وأنا حمقاء تماماً. |
| Bir lezbiyen olduğumu sanıyordum. Ama bu bir yanılgıydı. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأنّني مثلية ولكن تبيّن لي أنّني كنت مشوشة |
| Delhi, Lucknow gibi muhafazakar şehirde eşcinsel genç bir kadın olduğunuzu hayal edin. | TED | تصور أنك امرأة شابة مثلية في مدينة محافظة نسبيًا مثل لوكناو، التي تقع بالقرب من دلهي. |
| Koltukta yanına oturdum ve şunu dedim: ''Sarah, gey olduğumu biliyorsundur.'' | TED | جلست على الأريكة بجانبها وقلت لها: "آنسة سارة، أني مثلية الجنس." |
| Neden totoş olmamı istemediğini biliyorum çünkü bu utanç verici olurdu. | Open Subtitles | اعرف لماذا لا تريدني ان اكون مثلية لانه سيكون محرجاً لك |
| Bak, anne, herkese senin lezbiyen olduğunu söylediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | اسمعي ، أمي .. أنا متأسفة جداً لأني أخبرت الجميع أنك مثلية |
| Benim için lezbiyen olup lateks giyinecek misin? | Open Subtitles | ستصبجين مثلية الجنس وترتدين لبس متنكر في آخر الوقت لاجلي ؟ |
| İki Grammy sahibine bir internet milyarderine ve lezbiyen bir eyalet sekreterine koçluk yaptım. | Open Subtitles | لقد دربت فائزين بجوائز الغرامي، ملياردير في عالم الإنترنت وزيرة الخارجية التي هي مثلية الجنس. |
| Flörtöz lezbiyen, bir de bunu söyleyebilirim. Bu nasıl olur ki. | Open Subtitles | انها مثلية ولكنها تثيرني بأي طريقة ممكنة |
| Oğlan olmamın lezbiyen olma kodu olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | فهما يظننا أن كوني أريد أن أكون ولد فقط لأبتعد عن أكون مثلية |
| O küçük sürtük anneme lezbiyen olduğumu söylemekle beni tehtit etti. | Open Subtitles | تلك الساقطة الصغيرة تهدد بإخبار أمي أني مثلية. |
| Muhtemelen eşcinsel tavşanlarla ilgili bir şey. | Open Subtitles | إنه يتحدث عن الأرانب مثلية الجنس على الأرجح |
| Höxenhaven'ın da eşcinsel eğilimleri var. | Open Subtitles | وزير العدل ترولز هوكسينهيفن له علاقات جنسية مثلية |
| Yapmayın! Lily eşcinsel değil. Muhtemelen bir dönemden geçiyordur. | Open Subtitles | بالله عليكم، ليلي ليست مثلية الجنس إنها غالبا مجرد مرحلة |
| Uçan tekme, gey değilim Büyük saat, gey değilim | Open Subtitles | ركلات طائرة، ليست مثلية ساعات كبيرة، ليست مثلية |
| Sırf bir kızı öpüyor diye onun totoş olduğunu varsayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن نفترض أنها مثلية الجنس فقط نظراً لأنها هي تقبل فتاة |
| Şimdi de oğlunun evli bir adamla Eş cinsel ilişki yaşadığını öğrenirlerse. | Open Subtitles | والآن سيكتشف الشعب أن ابنه مرتبط بعلاقة جنسية مثلية مع رجل متزوج |
| Miles, o kadar büyük klitorisi olan kazma dişli bir lezbiyeni nasıl buldun? | Open Subtitles | أين وجدت مثلية جنس كبيرة الأسنان ببظر كبير كهذا؟ |
| Ben gayim ve sen çoğu zaman lezbiyensin ama düşündüm ki... | Open Subtitles | أنا مثلي و أنت مثلية لكن هذا ما أفكر به |
| Tamam, dediğin gibi olsun. Ama KDS, gay değil... hiçbir şekilde. | Open Subtitles | حسنا، سأعترف لك بذلك ولكن فنون الدفاع عن النفس ليس مثلية.. |
| Aman Tanrım, evet. Telesekreter mesajın aşırı gayce. | Open Subtitles | يـا إلهي، ذلك صحيح، رسالة بريدك الصوتي مثلية جداً. |
| Kendime ikinci bir 5. yas dogum gunu hazirlayana kadar herkes anlamamisti. Yapmayin! Lily escinsel degil. | Open Subtitles | بالله عليكم، ليلي ليست مثلية الجنس إنها غالبا مجرد مرحلة |
| Yani sen bir lezbiyene bir adamda ne aradığını mı sordun? | Open Subtitles | إذن فقد اخذت النصيحة من مثلية بما ترغب به في الرجل؟ |
| - Çünkü eşcinselim. Neden eşcinsel olduğunu düşünüyorsun, tatlım? | Open Subtitles | لكن لم تظنين أنك مثلية الجنس يا حبيبتي؟ |
| Pakistan'lı bir lezbiyenle yatınca aileden atılıyorsun. | Open Subtitles | تنامين مع باكستانية مثلية الجنس، وتخرجين من العائلة. |
| Ben ise sevgilisi olan bir lezbiyenim, bu da beni ultrahassas yapıyor. | Open Subtitles | أنا مثلية ولدي حبيبة، مما يجعلني أسبب حساسية أقل. |
| Her kadın doğuştan lezbiyendir diyemezsin. | Open Subtitles | لايمكنُكِ قولُ ذلك أن كل إمرأة مثلية الجنس |