| Birisi, Bert'ün içini balık gibi temizleyip yerine parayı doldurmuş. | Open Subtitles | شخص ما قد نزع أحشاء بيرت مثل الأسماك . و وضع داخله كل النقود |
| Nefes alıp verip konuşabiliyorum, tıpkı balık gibi! | Open Subtitles | مهلاً .. يمكنني الحديث و التنفس مثل الأسماك |
| Hep insanların nasıl balık gibi yüzdüklerini merak ediyorum. | Open Subtitles | أفكر في أمر ما يقلقني كيف يستطيع الناس السباحة مثل الأسماك ؟ |
| Kurban balık gibi kokuyor çünkü içine giren şey tam olarak bu. | Open Subtitles | فيك رائحة مثل الأسماك لأن هذا هو ما مرت به. |
| balık gibi. | Open Subtitles | مثل الأسماك ؟ |
| balık gibi. | Open Subtitles | مثل الأسماك |