| O yaşlı kadın gibi olup çıkacağım bir küvetin içinde. | Open Subtitles | سينتهي بي الحال مثل السيدة المسنّة هذه في حوض الاستحمام |
| Olaylar aynen şöyle gelişti: Hodgins yaşlı bir kadın gibi sürdüğü için polis bizi kenara çekti. | Open Subtitles | حسناً , انها السرعة او شئ من هذا القبيل هودجينس , قد سحبت اوراقه مثل السيدة العجوز |
| Aslında, mahalledeki yaşIı kadın olmak hayallerimden biri manyak yaşIı kadın gibi, manyak yaşIı Martha ve karman çorman beyaz saçlar ve köhne kıyafetler ve tüm gün ergenleri dikizlemek. | Open Subtitles | في الواقع، فإنني نوع من الحلم لفي نهاية المطاف تكون سيدة القديم في حي هذا هو مثل السيدة العجوز المجنونة، مثل مارثا القديم مجنون، |
| Adam bir leydi gibi görünebilir ama sende kız çoçuğu gibi dövüşüyorsun. | Open Subtitles | الرجل يبدو مثل السيدة لكنك قاتلت كـ فتاة صغيرة. |
| Kendimi bir leydi gibi hissetmemi sağlıyorsun. | Open Subtitles | انت تجعلني أَشعر مثل السيدة |
| Bir hanımefendi gibi konuştun. | Open Subtitles | قيلت مثل السيدة |
| 'Dulun Süs Köpeği'ndeki kadın gibi? | Open Subtitles | مثل السيدة في قصة خادم الأرملة |
| Ya? Bardaki kadın gibi mi? | Open Subtitles | مثل السيدة في البار؟ |
| bir leydi gibi konuşuyor. | Open Subtitles | تتكلم مثل السيدة "هاميلتون" |
| Bir hanımefendi gibi. | Open Subtitles | كما تعلمين ، مثل السيدة |