| Bir ruh olarak beni görmeye geldiğinde güneş gibi parladığımı söyledin. | Open Subtitles | ، عندما جئت لتراني كشبح أنت قلت أنني ألمع مثل الشمس | 
| güneş gibi yıldızların hayatta kalabilmek için yeni bir yakıt kaynağı bulması gerekir. | Open Subtitles | من أجل البقاء .. نجم مثل الشمس يجب أن يجد مصدر طاقة جديد | 
| güneş gibi bir yıldıza daha yakında bulunan gezegenler çok sıcak olacak ve bizim yaşam formumuz asla var olamayacaktır. | TED | تلك الكواكب التي تكون اقرب كثيراً من نجم مثل الشمس ستكون حارة جداً بالشكل الذي لا توجد معه شكل الحياة التي نعيشها | 
| Güzelce istirahat edip uyandığınızda kıymetli bebeğiniz Güneş kadar parlak şekilde sizi gülümsüyor olacak. | Open Subtitles | وحينما تستيقظان طفلكما سوف يكون مبتسما ومشرقا مثل الشمس | 
| Öyle ki, daha sonra daha sonra Güneş kadar sarışın olan saçlar. | Open Subtitles | و لكنه لاحقاً أصبح اشقر مثل الشمس | 
| "Gerçek güneş gibidir. | Open Subtitles | الحقيقة مثل الشمس " | 
| "Gerçek, güneş gibidir. | Open Subtitles | الحقيقة مثل الشمس " | 
| Uzayda dolaşan bu çok soluk kızıl cücelerin sayısı, Güneş benzeri yıldızlardan çok daha fazladır. | Open Subtitles | هناك الكثير و الكثير من هذه الأقزام الحمراء المُعتِمَة نوعاً ما تسبح في هذا الفضاء أكثر من نجوم مثل الشمس | 
| Normal insanlar, güneş gibi sıcak der, güneş gibi parlak der, güneş gibi can veren der. | TED | الناس العاديون يقولون أنها دافئة مثل الشمس، أنها وضيئة مثل الشمس، أنها راعية مثل الشمس. | 
| Ve bu doku, güneş gibi büyük kütleli nesnelerin varlığından dolayı eğilip bükülmüştü. | TED | و أن هذا النسيج انثنى في وجود اﻷجسام الضخمة مثل الشمس | 
| Artık güneş gibi bir güç kaynağımız var, dünyadaki sorunlardan etkilenmiyor. | TED | ولدينا الآن مصادر للطاقة مثل الشمس التي لا تختلفُ عن أحوال أرضنا. | 
| Kariyerinin doğudan bir güneş gibi yükseldiğini görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى مهنتك تنهض في الشرق مثل الشمس. | 
| Güneşi sevdiğim gibi yani. Maris tıpkı güneş gibi. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي تحب بها الشمس,ماريس هي مثل الشمس. | 
| Bir kralın hükümranlık zamanı güneş gibi yükselir ve batar. | Open Subtitles | عهد الملك كحاكم للبلاد يشرق ويغرب مثل الشمس | 
| Bazıları Güneş kadar parlak bazıları soluktur. | Open Subtitles | بعضها ساطع مثل الشمس بعضها خافت | 
| Güneş kadar hastalığa iyi gelen hiç birsey yoktur. | Open Subtitles | ليس هنا شيئآ مثل الشمس لتشفى مرضك "فال" | 
| "Sevgili Bayan Kringle gözlerin çimler kadar yeşil tebessümün Güneş kadar parlak tenin kar tanesi kadar beyaz hayatın eğlenceli gibi görünüyor." | Open Subtitles | "عزيزتي الآنسة (غرينغل)، "عيناكِ خضراء كالمرج. ابتسامتكِ مشرقة مثل الشمس" | 
| Ana sekans evresindeki Güneş benzeri iki yıldızın çarpışması göreceli olarak yumuşaktır. | Open Subtitles | .. تصادم نجمتين من التسلسل الرئيسي للنجوم نجمين مثل الشمس يبدو منطقيا نوعا ما |