| Aslında, krallar kimyasalları alabilir, vücutlarının içerisine koyabilirler Ve bu onları kuş gibi yırtıcı hayvanlara karşı zehirli yapar. | TED | في الواقع، فراشة الملكة تأخذ هذه الكيميائيات، وتضعها في أجسامها و تحولها لمواد سامة ضد مفترساتها، مثل الطيور. |
| Ve sardığında alacakaranlık seni, eşleşeceğiz iki kuş gibi. | Open Subtitles | وعندما يحل الغسق أعانقك سنعيش زوجين منعزلين مثل الطيور |
| Gidip uçurtma uçuralım | Open Subtitles | أوه.. الطائرة الورقية لكي تطير مثل الطيور |
| Belki de dünyanın şu an ihtiyacı olan kuşlar gibi olduğumuzu fark etmemiz. | TED | ربما العالم الآن بحاجة إلى أن يدرك أننا مثل الطيور. |
| Ayaklarınız yere basarken Uçan bir kuş olursunuz | Open Subtitles | وانت تقف بأقدامك على الأرض تستطيع ان تطير مثل الطيور |
| Ağaçta yakalanmayı bekleyen semiz kuşlar gibiler. | Open Subtitles | يجلس مثل الطيور الدهون في شجرة، فقط في انتظار ان خطف. |
| Bazı hayvanlar örneğin deniz kuşları bu karışıklık içerisinde dolanırlar. | TED | بعض الحيوانات مثل الطيور البحرية تقع في فخ هذه الفوضى |
| Bir kuş gibi uçabilmek, kanat açıp gökyüzünde süzülebilmek evrensel bir hayaldir. | Open Subtitles | انه الحلم العالمي التحليق مثل الطيور. والتحليق اثناء الطيران نحو السماوات. |
| Bir kuş gibi uçabilmek, kanat açıp gökyüzünde süzülebilmek evrensel bir hayaldir. | Open Subtitles | انه الحلم العالمي التحليق مثل الطيور. والتحليق بجناحين نحو السماوات |
| - Radarlar havadaki ufak nesneleri süzmek üzere tasarlanmışlardır, kuş gibi. | Open Subtitles | حسنا، الرادار المصممة لتصفية صغير الجوي فوضى ، مثل الطيور. |
| Aaron kuş gibi uçabilmek için kuş gibi düşünmek gerektiğine inanıyor. | Open Subtitles | ءارون يعتقد أن نطير مثل الطيور ، علينا أن نفكر مثلهم أيضا. |
| Bir kuş gibi uçmak insanoğlunun bir hayali. | TED | هو حلم البشرية ان تطير مثل الطيور. |
| Gidip uçurtma uçuralım | Open Subtitles | أوه.. دع الطائرة الورقية تطير مثل الطيور |
| Gidip uçurtma uçuralım | Open Subtitles | دع الطائرة الورقية تطير مثل الطيور |
| Gidip uçurtma uçuralım | Open Subtitles | دع الطائرة الورقية تطير مثل الطيور |
| Sıfırdan başladılar ve yırtıcı kuşlar... gibi yüksek uçtular. | Open Subtitles | لذا بدئا من جديد يحلّقان عاليًا مثل الطيور الجارحة |
| - Onlar yırtıcı kuşlar gibi. | Open Subtitles | أنهم مثل الطيور الجارحة التي تحوم على فريستها |
| Tıpkı vahşi kuşlar gibi bulabildikleri en iyi otlağa konuyorlar. | Open Subtitles | تماما مثل الطيور البرية, توجههما ببساطة للحصول على أفضل مرعي يجدوا. |
| Daha çok kuşlar gibiler. | Open Subtitles | انها مثل الطيور |
| Bunun sonucunda deniz kuşları ve yunuslar gibi yırtıcılar cezbediliyor ve hatta daha büyük avcılar bile. | Open Subtitles | هذا بدوره يجذب الحيوانات المفترسة مثل الطيور البحرية والدلافين حتي الصيادين الأكبر حجما. |