| Bu adamsa temiz bir derinin üstüne dökülen çöp gibi kokuyor. | Open Subtitles | هذا الرجل رائحة مثل القمامة ولكن على جلدة النظيف |
| Bak, birisi bu adamı parçalara ayırdı ve bir çöp gibi dışarı attı. | Open Subtitles | اسمع ، شخص ما قام بتقطيع هذا الشخص إلى أجزاء صغيرة وقام برمية مثل القمامة التي شاهناها أمس |
| Belki de ama işini bitirdikten sonra onları çöp gibi atmalısın. | Open Subtitles | ربما لكن عندما تنتهين يجب عليكِ رميهم مثل القمامة |
| İlk ikisini çöp gibi atmıştı. | Open Subtitles | لقد رمى أول صبيين مثل القمامة |
| Sana kalbimi verdim, sana ruhumu verdim sana bedenimi verdim ve sen beni bir paçavra gibi bir köşeye fırlatıp attın! | Open Subtitles | لقد اعطيتك قلبي واعطيتك روحي واعطيتك جسدي وانتا فقط تخليت عني مثل القمامة |
| Seni kullanıp bir çöp gibi kenara fırlatacak. | Open Subtitles | يستغلك ويرميك مثل القمامة. |
| - Plastik torbada, bir çöp gibi. | Open Subtitles | في كيس بلاستيكي مثل القمامة |
| Çünkü çöp gibi gözüküyor. | Open Subtitles | لأنها تبدو مثل القمامة |
| Evet, sonra da çöp gibi attın onu! | Open Subtitles | اجل, ثم رميتها انت مثل القمامة! |
| İnsanlar diğer insanlara çöp gibi davranıyor. | Open Subtitles | الناس تعامل بعضها مثل القمامة |
| - ...kastettiğim koku... - Kokmuş çöp gibi kokuyor. | Open Subtitles | اشم شئ- شئ مثل القمامة - |
| - çöp gibi mi kokuyorum? - Ve tuvalet gibi. | Open Subtitles | -رائحتى مثل القمامة |
| çöp gibi. | Open Subtitles | مثل القمامة. |
| çöp gibi! | Open Subtitles | مثل القمامة! |
| Eski bir çöp bile değil. | Open Subtitles | ليس مثل القمامة القديمة |