herkes gibi sizinde olgun bir kadın gibi davranmanız gerekir. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتصرفي كامرأة ناضجة مثل بقية الناس. |
Merkeze dön ve herkes gibi televizyon izle. | Open Subtitles | ارجع الى مقر القيادة وتابع التلفاز مثل بقية الناس |
Yine de görebilirsin, ama diğer herkes gibi haberlerde. | Open Subtitles | بلى تستطيع ان تشاهد ولكن فى الاخبار مثل بقية الناس |
Ben diğer insanlar gibi değilimdir. | Open Subtitles | حسنٌ، لم يتم إتهامي يوماً بأنني مثل بقية الناس |
Evet, ben de diğer insanlar gibi olacağım. | Open Subtitles | نعم, سأكون فقط مثل بقية الناس |
Annie diğer insanlar gibi değil. | Open Subtitles | (آني) ليست مثل بقية الناس |
Sadece bu kerelik normal insanlar gibi güzel bir yemek yiyemez miyiz? | Open Subtitles | ألا نستطيع هذه المرة فقط أن نستمتع بوجبة جيدة مثل بقية الناس العاديين؟ |
Yani, hayatta karşılaştığımız herkes gibi. | Open Subtitles | مثل بقية الناس الذين يدورون و يلفون في الحياة .. |
Ama çoğu zaman şu insan oldum, herkes gibi. | Open Subtitles | لكن في اغلب الاوقات ارتدي هذا مثل بقية الناس |
Ben de herkes gibi olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنني أريد أن أكون مثل بقية الناس. |
Sen herkes gibi değilsin. | Open Subtitles | "سام"، أنتِ لستِ مثل بقية الناس. |
Tıpkı diğer insanlar gibi. | Open Subtitles | مثل بقية الناس |
Bugün normal insanlar gibi konuşabiliriz sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أننا سنحضى بحديث طبيعي مثل بقية الناس الطبيعيين اليوم. |
normal insanlar gibi. | Open Subtitles | مثل بقية الناس |