| Güzel bir günde havadayken kendinizi bir kuş gibi özgür hissediyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تحلق عاليا في يوم جميل، أنت حرّ بالتّأكيد مثل طائر |
| "Nadir bulunan bir kuş gibi, sadece şarkısından tanırsın," | Open Subtitles | ♪ مثل طائر نادر وأنا فقط ♪ ♪ من يستطيع التعرف على أغانيه ♪ |
| Carly gibi uyumlu olmalıydım ve yeteneklerimi, kafa yapımı ve içinde bulunduğum durumu geliştirmeliydim. Stefano gibi dayanıklı olmalıydım, kendimi ve kariyerimi bir anka kuşu gibi küllerinden yeniden diriltmeliydim. | TED | كان عليّ أن أكون قابلة للتكيف مثل كارلي وأطور مهاراتي، عقليتي وظروفي، ومن ثم كان عليّ أن أكون مرنه مثل ستيفانو، وأحيي نفسي وحياتي المهنية مثل طائر العنقاء من الرماد |
| Ya kıçının üstüne oturur, susarsın, ya da zavallı hayatının külleri üstünde Anka kuşu gibi uçarsın. | Open Subtitles | يمكنك الجلوس على بعقب الخاص ولا نفعل شيئا أو يطير مثل طائر الفينيق من رماد حياتك مثيرة للشفقة. |
| Demek istediğim, bir kuş kadar özgürsün ki bu gayet güzel birşey senin için. | Open Subtitles | أعني، كنت، اه، كما تعلمون أنت حر مثل طائر التي على ما يرام لاجلك |
| Biliyor musun yuvadan düşmüş küçük bir kuş gibisin ama yuvaya falan ihtiyacın yok senin. | Open Subtitles | أتعرفين... أنتِ مثل طائر صغير سقط من العش، لكنّكِ لا تحتاجين إلى العش. |
| Yok kuş gibi bile değil, bir yılan gibi. Aynı yılan gibi. | Open Subtitles | ليس حتى مثل طائر مثل افعى , اقرب الى الافعى |
| Şarkı söylemeyi anlarım da kuş gibi şarkı söylemek niye? | Open Subtitles | الغناء ، أستطيع أن أفهم ذلك لكن الغناء مثل طائر ؟ |
| Biliyor musun, aslında ben kuş gibi yerim. | Open Subtitles | أتعلم أنا في الواقع آكل مثل طائر |
| Alışılmadık bir şey, kuş gibi belki? | Open Subtitles | شئ ما غير معتاد , مثل طائر , ربما ؟ |
| Tanrım, küçük bir kuş gibi yiyorsun. | Open Subtitles | الهى, أنت تأكل مثل طائر صغير |
| Kendini çok kırılgan görüyorsun şişenin içinde çalkalanan küçük bir kuş gibi. | Open Subtitles | كيستر): انتِ ترين نفسك كشيء هش) مثل طائر مكسور قليلاً يخض حول زجاجه |
| Fakat sen anka kuşu gibi yükseldin. | Open Subtitles | و الآن أنت تنمو مثل طائر الفينيق |
| Popüler kültür ondan ayrılmasını istese de o bir anka kuşu gibi Sugar Ray'in küllerinden doğdu. | Open Subtitles | ثقافة البوب طلبت منه المغادرة، و بدلا من ذلك، ارتفع مثل طائر العنقاء من رماد السكر راي . |
| Bir anka kuşu gibi. | Open Subtitles | مثل طائر الفينيق |
| Sanki parlayan bir anka kuşu gibi. | Open Subtitles | مثل طائر الفينيق المشتعلة. |
| Bu Goldie cennet kuşu gibi | Open Subtitles | مثل طائر الجنة المذهب(جولدي) هذا |
| Gerçekten çok oluyorsun. akşam yemeğinde de kuş kadar yedim zaten. | Open Subtitles | أنت حقا اصبحت أكثر من اللازم أكلت مثل طائر على العشاء أيضا |
| kuş kadar mı hah! daha neler... | Open Subtitles | مثل طائر |
| Minik bir kuş gibisin! | Open Subtitles | أنت مثل طائر صغير في الأعلى هناك ! |