| Öğrencilerime bazı şeylerin olduğunu öğretirdim- bilirsiniz bilgisayarlar bazı konularda tam olarak iyi değildirler-- trafikte araba sürmek gibi şeylerde. | TED | أنا اعتدت ان اعلم الطلاب أن هناك بعض الأمور، كما تعلمون، أجهزة الكمبيوتر ليست جيدة فيها، مثل قيادة سيارة في الزحام. |
| Bisiklet sürmek gibi, değil mi? | Open Subtitles | إنها تبدو مثل قيادة الدراجة الهوائية, أليس كذلك؟ |
| - Bisiklete binmek gibi diyorlar. | Open Subtitles | حسناً ، سمعت انها مثل قيادة الدراجة |
| Bisiklete binmek gibi şef. | Open Subtitles | مثل قيادة دراجة أيها القائد |
| Yalnızca korkutucu arabayı çok hızlı kullanmak gibi. | Open Subtitles | ... إنه مخيف فحسب ، إنه . مثل قيادة السيارة بسرعة شديدة هل تعرف ما أعنيه ؟ |
| Bu gerçek bir arabayı kullanmak gibi değil. | Open Subtitles | إنها ليست مثل قيادة سيارة حقيقية |
| - Basit antremanın bir parçasıydı. - İyi. Bisiklet sürmek gibidir. | Open Subtitles | كان هذا ضمن التدريب الأولي هذا مثل قيادة الدراجه |
| Gördün mü? Aynı araba sürmek gibi. | Open Subtitles | انها مثل قيادة السيارة |
| Bisiklet sürmek gibi, dostum. | Open Subtitles | انها مثل قيادة دراجة |
| Bisiklet sürmek gibi. | Open Subtitles | مثل قيادة درّاجة... |
| Lütfen. Bisiklete binmek gibi bir şey bu. | Open Subtitles | ارجوك , انها مثل قيادة دراجة |
| Bu tıpkı kiralık bir arbayı kullanmak gibi. | Open Subtitles | هذه مثل قيادة السيارة a سيارة أجرةِ. |
| Tramplenle atlamak bisiklet sürmek gibidir. Bunu sakın unutma. | Open Subtitles | النط مثل قيادة الدراجة لا ينسى ابدا |