"مثل كلب" - Translation from Arabic to Turkish

• bir köpek gibi
• köpeği gibi
• köpekler gibi
• Köpek gibi mi
• köpek gibidir
• köpek gibiyim
• köpekmiş gibi
• köpek gibisin

Ama dayak yiyen bir köpek gibi sinmenden yoruldum artık.
لكن أنا تعبت من مشاهدة لكم ننحني مثل كلب فوز.

Dikkatli baktığımda bazen bana sıradan bir köpek gibi gelmiyor.
هو فقط لا يَبْدو مثل كلب نظامي لي أحياناً عندما أَنْظرُ داخل هناك.

"Biraz ötede, lider İskoçyalı bir spanyel köpeği gibi rüzgârı içine çekti.
المزيد من.. ، قائد سكان الجبال تنفس الهواء.. مثل كلب جاهز للأنطلاق..

Toplumun her üyesi başını eğip ve bunu köpekler gibi kabul etse de umurumda değil.
لا يهمني لو المجتمع كله ينحني ويقبل الأمر مثل كلب

Köpek gibi mi?
مثل كلب ؟

Onu bilirsin ağzında kemikle dolaşan bir köpek gibidir.
و أنت تعرفينها. هي مثل كلب مع عظمة.

Çok memnun oldum ve gururlandım. Ben bir köpek gibiyim.
حصلت على ذلك من دواعي سرور ودون جدوى حتى ، هل تعرف ، انا مثل كلب.

Saldırgan bir köpekmiş gibi bir parça etin bekçiliğini yapıyor.
، مثل كلب الحراسه يضع قطعة لحم في فنائه الخلفي

Melek köpek gibisin, cennetlerden dünyayı kurtarmak için engel tatlı melek köpek yavrusu gibisin.
مثل كلب الملاك، مثل قليلا جرو الملاك الحلو القادمة من السماء لإنقاذ العالم.

YaşIı bir köpek gibi mezara girmesine izin veremeyiz.
يجب أن لا يُترك ليسقط في قبره مثل كلب عجوز

Ama onu bir köpek gibi vurdu ve kaçtı.
لكنه أطلق عليه النار مثل كلب ولاذ بالفرار

Beleş ürün ihtimalini duyar duymaz, salak bir köpek gibi elini yaladın!
كل ما فعله هو أن عرض عليك مساحيق تجميل مجانية وأنت لعقت يده مثل كلب أخرس

Damağına fıstık ezmesi yapışmış bir köpek gibi konuşuyorsun.
تبدو مثل كلب قد أكل زبدة الفستق و علقت في سقف حلقك

Tekmelenmeyi seven bir köpek gibi geziyorsun ortalıkta.
أنت تتسكع في هذا المكان مثل كلب يحب أن يتم ضربه

Hayır, sen öldürülebilirdin, ben değil. bir köpek gibi ölebilirdin, çirkin bir köpek gibi!
، كلا ، ستموت أنت وحدك وأنا لا ستموت مثل كلب ، مثل كلب قبيح

Evdeyken yaralarımı bir sokak köpeği gibi yalardım ve sonra tekrar dışarı...
في البيت كنت ألعق جروحي مثل كلب ضال ثم أخرج مجدداً بحثاً عن المشاكل

Burda oturmuş, tıpkı kahrolası bir kasap köpeği gibi yemek yiyor.
هو جالس هنا ياكل مثل كلب لعين.

Hayır, ama ben aslan köpeği gibi görünüyorum.
لا, أبدو مثل كلب تشيه تزو "تشيه تزو احد انواع الكلاب"

Kapılar kapandığı anda, birdenbire kızışmış köpekler gibi domalırdı.
الأبواب تُغلق فجأة ، هى تقف على أربع مثل كلب يعاني من الحرارة

Ya da bilirsiniz, şu yaşlı köpekler gibi, kötü koktuğu için kimsenin...
أو مثل كلب عجوز رائحته كريهة نوعا ً ما

Corky kuduz köpek gibidir.
.... كوركي مثل كلب مجنون

Polisin kovaladığı, Mangal'ın ve eşimin öldürmek isteyeceği evsiz kalmış köpek gibiyim.
سأكون مثل كلب ضال . و ستطاردني الشرطة, و مانقل يريد قتلي ...

Bizi dışarı attırdı ve Ruth, sanki bir köpekmiş gibi sokakta öldü.
طردنا . و هى ماتت مثل كلب فى الشارع

Sen kemikli bir köpek gibisin.
كفاية تبدو مثل كلب مع عظمة