| Oluşturduğun yapılar ancak iraden kadar güçlüdür ve iraden acınası durumda. | Open Subtitles | ضرباتك الحاسمة ستكون في قوّة إرادتك، وجلياً إنّ إرادتك مثيرة للشفقة. |
| Oluşturduğun yapılar ancak iraden kadar güçlüdür ve iraden acınası durumda. | Open Subtitles | ضرباتك الحاسمة ستكون في قوّة إرادتك، وجلياً إنّ إرادتك مثيرة للشفقة. |
| Senin gibi zavallı bir çocuğu sevmem için hiçbir neden yok! | Open Subtitles | أي دافع كان يمكن أن يجعلني أحب طفلة مثيرة للشفقة مثلك؟ |
| zavallı ve utanmaz görünsem de başka çarem yok. | Open Subtitles | لا يمكنني منع نفسي حتى و ان بدوت مثيرة للشفقة و لا استحي |
| Yaşantımı o kadar içler acısı buluyorsan onu izleme ızdırabından seni ayıracağım. | Open Subtitles | .. إن كنتِ تجدين حياتي مثيرة للشفقة هكذا فسوف أنقذكِ من معاناة مشاهدتها |
| Benim gibi birinin polise anlattığı her acıklı hikayeye kanma. | Open Subtitles | لا تتأثّري بكلّ قصّة مثيرة للشفقة يخبرها شاب مثلي للشرطة |
| Üniversite yıllarını tekrar yaşamak biraz acınası ama bana da hak vermeniz lazım. | Open Subtitles | اعرف انها مثيرة للشفقة اعادة ايامك الجامعية لكن عطني بعض الهدوء , حسنا |
| Fakat senin bu kadar acınası hale gelmene ve her seferinde harcanmana dayanamam. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع تحمل أن تكوني مثيرة للشفقة ويتم هزيمتك ِ طوال الوقت |
| Herkesin önünde yaptığım acınası konuşmadan sonra gelen acıma oyunu istiyordum. | Open Subtitles | بالتأكيد ، أردت التصويت بالشفقة بعد خطبة مثيرة للشفقة أمام الجميع |
| Yalnız, acınası bir kadına dönüşeceğim sonunda. Aynı... | Open Subtitles | أما الآن، سينتهي بي الحال كامرأة وحيدة مثيرة للشفقة.. |
| Senin hikayen sadece tarihi yeniden yazmayı ve kendini iyi göstermeyi amaçlayan acınası bir teşebbüs. | Open Subtitles | قصتك محاولة مثيرة للشفقة لأعادة كتابة التاريخ و لجعل نفسك تبدين جيدة. |
| Sen! Sen karşılaştıgım en acınası solucansın! | Open Subtitles | أنت أكثر حشرة مثيرة للشفقة صادفتُها يوماً. |
| Ofisinde profesyonel görünmek için zavallı bir girişim içinde. | Open Subtitles | إنه في مكتبه يحاول بطريقة مثيرة للشفقة أن يبدو محترفاً. |
| Ya kıçının üstüne oturur, susarsın, ya da zavallı hayatının külleri üstünde Anka kuşu gibi uçarsın. | Open Subtitles | يمكنك الجلوس على بعقب الخاص ولا نفعل شيئا أو يطير مثل طائر الفينيق من رماد حياتك مثيرة للشفقة. |
| Nasıl bir umutsuz, zavallı ve duygusal bir sefil böyle bir sona inanır? | Open Subtitles | اي عاطفة مثيرة للشفقة ويائسة تختار هذه حقا كنهاية؟ |
| Tamam mı? Yoktu. Bir kedi yavrusunun zavallı bir okul fotoğrafı vardı. | Open Subtitles | لم يكن فيها سوى صورة مدرسة وصورة قطة مثيرة للشفقة |
| Sonraki 15 saati, ağlayan bir bebeğin yanında geçirmeyi isteyecek kadar zavallı olamadığım için beni affet. | Open Subtitles | اعذرني لكوني لست مثيرة للشفقة بمَ فيه الكفاية لأجلس بجوار طفل يبكي لمدة 15 ساعة قادمة. |
| Senin bu içler acısı orta yaş krizin şirkete zarar veriyor ve senin pisliklerini temizlemekten bıktım artık. | Open Subtitles | أزمة منتصف العمر لديك مثيرة للشفقة وتضر بالشركة وقد تعبت كثيرا من التنظيف وراء مشاكلك |
| Tamam, getireceğim ama bana "getir" dedin diye değil çünkü yetkiliyim ve bu benim görevim. Süren başlamıştır. İçler acısı. | Open Subtitles | لأنني مفوض وهذه مهمتي مثيرة للشفقة |
| Benim gibi birinin polise anlattığı her acıklı hikayeye kanma. | Open Subtitles | لا تتأثّري بكلّ قصّة مثيرة للشفقة يخبرها شاب مثلي للشرطة. |
| Sen yalnız, yaşlı, Ümitsiz, beş para etmez bir uyuşturucu bağımlısısın! | Open Subtitles | إنك مجرد عجوز وحيدة يائسة مدمنة مثيرة للشفقة |
| Kendine birazcık da olsa saygın olsun. İyice acınacak hale geliyorsun. | Open Subtitles | حاولي إحترام نفسِك، بدأتِ تصبحين مثيرة للشفقة |
| Bir hayalet olarak, insan hâlinden bile daha zavallısın. | Open Subtitles | انتِ مثيرة للشفقة وانتِ شبح اكثر وانتِ على قيد الحياة اخرس - |
| Tanrım, dürüst ol! Biz evrendeki en işe yaramaz aile miyiz? | Open Subtitles | إلهي، هل نحن أكثر عائلة مثيرة للشفقة في الكون أم ماذا؟ |