| çok etkileyici. Ama Dünya'daki hiç bir şey bu ana gemilere karşı koyamaz. | Open Subtitles | مثير للإعجاب جداً، لكن لا شيء على الأرض يمكنه مضاهاة هذة السفن الرئيسية |
| çok etkileyici. Ne anlama geliyor? | Open Subtitles | همم ، مثير للإعجاب جداً ، ماذا يعني ذلك؟ |
| Bu takdire şayan, sayın delege. | Open Subtitles | مثلما سأكون مع أي شخص يخرق القانون في الشارع هذا مثير للإعجاب, أيها المفوّض |
| Etkileyici bir performans. Özellikle son sözün hoşuma gitti. | Open Subtitles | أداء مثير للإعجاب وانا اعجبت خاصة باللمسة الأخيرة |
| Az biraz ilginç olan tek şey, eski kız arkadaşına ona kamera fırlattığı için uzaklaştırma kararı aldırması. | Open Subtitles | تعلم , أكثر شئ مثير للإعجاب أمر منع ضد صديقته السابقة |
| Dosyasındaki yumruk yumruğa eğitimi etkileyiciydi değil mi? | Open Subtitles | التدرب على الاشتبكات اليدوية في ملفه كان مثير للإعجاب اليس كذلك ؟ |
| Söylemeni beklediğim şey değil ama yine de etkilendim. | Open Subtitles | ليس ما كنتُ أتوقع منكِ قوله لكن رغم ذلك مثير للإعجاب. |
| - Muhteşem! - Etkileyici, değil mi? | Open Subtitles | ممتاز مثير للإعجاب أليس كذلك ؟ |
| çok etkileyici. Ne anlama geliyor? | Open Subtitles | همم ، مثير للإعجاب جداً ، ماذا يعني ذلك ؟ |
| - Evet, efendim. çok etkileyici. - Gerçekten, öyle. | Open Subtitles | نعم يا سيدى، إنه لشىء مثير للإعجاب إنه كذلك حقاً |
| Çok ama çok etkileyici olan eli bıçaklı çılgın bir kadına karşı hücum etmendi. | Open Subtitles | كان مثير للإعجاب عندما هاجمت المجنونة التي تحمل السكين |
| çok etkileyici bir yetki seviyesi var. | Open Subtitles | لديه مستوى تصريح عالي مثير للإعجاب جداً. |
| - ...ama davacı yapmışlardı beni. - çok etkileyici. | Open Subtitles | و لكنهم جعلوني المدعي العام هذا مثير للإعجاب للغاية |
| O yanan kilise için yaptıklarınızı çok takdire şayan buluyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أظن أنه مثير للإعجاب ما تفعله لتلك الكنيسة المسكينة التي احترقت. |
| Çoğu juri bunu takdire şayan ve cesurca bulacaktır. | Open Subtitles | الكثير من المحلفين سيجدون بأن ذلك مثير للإعجاب وشجاعة |
| Kabul etmekten nefret ediyorum ancak Yıldız Meclisi Etkileyici bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | أتعلمون، أنا أكره أن اعترف بذلك، ولكن دائرة النجم قامت بعمل مثير للإعجاب. |
| - Bak o işe yarar. - Çok ilginç. - Hâlâ muayenehanenin anahtarı var mı? | Open Subtitles | ـ هذا مثير للإعجاب ـ هل لديك مفاتيح المكتب؟ |
| Ama bu gerçekten oldukça etkileyiciydi. | Open Subtitles | ولكن هذا أمر مثير للإعجاب حقا. |
| Şunu söyleyeyim, bayağı etkilendim. | Open Subtitles | عليّ أن أقول إن هذا مثير للإعجاب |
| - Etkileyici biri. | Open Subtitles | نعم ,إنه حقا مثير للإعجاب |
| Uzaya çıktığın zaman. Oldukça etkileyici. | Open Subtitles | ها أنت هنا عندما كنت في الفضاء الخارجي مثير للإعجاب حقاً |
| İkinizin ilişkiyi yürütebilmesi hayranlık uyandırıcı. | Open Subtitles | أتعلم، علي إخبارك، إنه مثير للإعجاب أنكما أنجحتما الأمر |