| İşe yaradı, değil mi? Pekâlâ beyler. | Open Subtitles | . حسناً , ذالك كان مجدياً , اليس كذالك ؟ |
| - Senin yüzünden. Ağırdan al dedin ve işe de yarıyor. - Güzel. | Open Subtitles | -بسببك, أخبرتني أن ابتعد عنها قليلاً , ويبدو ذلك مجدياً |
| Benim için işe yarayacağını sanmıyorum | Open Subtitles | لا أعتقد أن ذلك سيكون مجدياً بالنسبة لي |
| - Vantrilokluk işe yaramaz. | Open Subtitles | التكلم من البطن إنه ليس مجدياً |
| O artık işe yaramaz. | Open Subtitles | هذا الأمر لمْ يعد مجدياً |
| Bu dualar işe yarayınca, nasıl hissedeceğimi merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل إذا كان القداس مجدياً |
| İşe yaramıyor. Hâlâ ağlıyorum. | Open Subtitles | ليس مجدياً ما زلتُ أبكي |
| İşe yaramış. | Open Subtitles | حسناً كان ذلك مجدياً |
| Bu işe yaramaz. | Open Subtitles | ليس مجدياً |
| Onların işine yaramaz olacaktı. İhtimal planın neydi peki? | Open Subtitles | ولن يكون (تشارلي) مجدياً لهم |