| "bilinmeyen kara büyücü veya cadıların işi olduğu sanılıyor. | Open Subtitles | فيما يعتقد أنه من عمل ساحر أو ساحرة أشرار مجهولين |
| Bu oyun sitelerini her ülkede adı bilinmeyen sunucu müşterileri yönetiyor. | Open Subtitles | يمكن ذلك ، هذه المواقع يتم ادارتها من مجهولين .والخادمات |
| İsimsiz vericilerden sağlam sayıda ruhlar aldık yazarlardan, müzisyenlerden... | Open Subtitles | نحن نتسلم عدد معين من الارواح من أناس مجهولين كتاب و موسيقيين و شعراء و راقصين |
| Birçok insanın çılgın, isimsiz hayranlarından ürktüğünün farkında mısın? | Open Subtitles | أنت تُدرك أنّ مُعظم الناس سيكونون مُذعورين من قبل مُعجبين مجنونين مجهولين. |
| Artık öne çıkanları ne kadar anonim olmak zorunda -- ne kadar maske takmak zorunda hissetseler de, kutlama zamanı. | TED | حان الوقت لأن نحتفل بالأشخاص الفخورين بميولهم، حتى وإن كانوا يفضلون البقاء مجهولين وأن يضعوا قناعاً. |
| Dolayısıyla, bu mahkeme, bu cinayetin faili meçhul olduğuna hükmeder. | Open Subtitles | لذا, فان الحكم: هو ان الضحية قد تم قتلها, بواسطة شخص او اشخاص مجهولين . |
| Aslında üç burs vermeye yetecek kadar kimliği saklı bağış almışlar. | Open Subtitles | في الواقع, لقد تلقوا تبرعات كافية من مجهولين لثلاث مِنح دراسية |
| Sonunda diğer insanlarla, Anonymous'larla tanışma şansı yakalıyorlardı. | Open Subtitles | كـانَ هـناكَ فرصة أخـيراً أن يـقابلوا أنـاساً آخرين كانوا مسبقاً مجهولين و غير معروفين, |
| O bıçakta kimliği bilinmeyen iki kan örneği buldunuz. | Open Subtitles | وجدت مصدرين مجهولين للدم على تلك السكينة |
| Ve bir gün borç senetlerim garip bir şekilde bilinmeyen kişilerce ödenmeye başladı. | Open Subtitles | وذات يوم، الدائنون استلموا نقودهم من أشخاص مجهولين |
| Senatör John McLaughlin bugün, bilinmeyen bir tetikçi tarafından bacağından vuruldu. | Open Subtitles | اصيب في ساقه ظهيرة هذا اليوم من قبل اشخاص مجهولين |
| Senatör John McLaughlin bugün, bilinmeyen bir tetikçi tarafından bacağından vuruldu. | Open Subtitles | اصيب في ساقه ظهيرة هذا اليوم من قبل اشخاص مجهولين |
| Dostlarım, bu barış gecesinde karşımızda bilinmeyen bir tehlike var. | Open Subtitles | أصدقائي ، في هذه الليلة ليلة السلام نحن نواجه مجهولين خطرين |
| Tamam, bazı insanlar ki bunlar bir cemaate mensup isimsiz üyeler saldırıya geçtiler. | Open Subtitles | الأشخاص الذين نفذوا الهجوم كانوا أعضاء مجهولين من المجتمع |
| Şimdi, diğer tarafta ise onlara destek olunması gereken isimsiz insanlar olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هناك أشخاص مجهولين آخرين على الأرض لتقديم الدعم لهم |
| Ayrıca, müşterilerim isimsiz kalmak için çok para veriyor. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، زبائني يدفعون أكثر للبقاء مجهولين |
| Bu kamu yararına çalışan beyler keşke isimsiz kalsalar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يتمنوا ان يظلوا مجهولين |
| Ama sonuc olarak, gordugumuz su ki, sadece yapilan degisikliklerin yuzde 18'i anonim kullanicilar tarafindan yapiliyor. | TED | لكن عرفنا أنه فقط 18 في المائة من كل التحريرات على الموقع قام بها مستخدمين مجهولين. |
| O sadece Tom. Bütün bildiğimiz bu. Pekala, bundan böyle anonim grup değilsiniz. | Open Subtitles | نحن مجهولين, لا القاب هو فقط توم وهذا كل مانعرفه |
| İnternete anonim olarak yüklenen bir videoda Prenses hayatı için yalvarırken görülüyor. | Open Subtitles | فيديو رفع عن طريق مجهولين على الانترنت تظهر فيه الاميره تتوسل من اجل حياتها |
| Dolayısıyla bu mahkeme, cinayetin faili meçhul olduğuna hükmeder. | Open Subtitles | هذه الجريمة قد تمت, بواسطة شخص او اشخاص مجهولين , |
| Hacker grubu Anonymous bu öğleden sonra, San Frasisco temyiz mahkemesinin | Open Subtitles | إنَّ مجموعةَ مجهولين من قراصنةِ الكمبيوتر, يدعوا اللّيلة أنَّهم أوقفوا... |
| Kimse olamazdı. Bakıcı aile isminin açıklanmaması için çok para verdi. | Open Subtitles | دفع والداها بالتبني أموالاً طائلة ليبقوا مجهولين |
| Sanırım bunu sadece delilleri karartmak için değil aynı zamanda kimlikleri belirlenmesin diye yapıyor. | Open Subtitles | ليس فقط أشك بأنه يحرص على الإفلات بجريمته بل أيضاً يجعلهم أشخاص مجهولين |