| Yanan bir binada mahsur kalmış insanlara az önce yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت توا علي طابق باكمله مكتظا باناس محاصرين بمبني يحترق |
| Görünmez bir güç ya da öyle bir şey bizi bu evde mahsur bıraktı. | Open Subtitles | أقصد . نحن محاصرين في المنزل بواسطة ماذا . شيئ أو قوة غير مرئية |
| Baban ve benim böyle bir yerde Tuzağa düştüğümüzü hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك تخيل أني وآباك محاصرين في شىء ما مثل هذا ؟ |
| Çıkamıyoruz! Kapana kısıldık! Bunu iptal etme düğmesi olmalı. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج, نحنُ محاصرين لا بد أنَّ هناك مفتاح طوارئ, أين مكتب الأمن يا تيش؟ |
| Kiwi'ler ve Antartika'nın yakınında kapana kısılmış bu şahinler öyledir. | TED | الكيوي ، وأيضاً هذه الصقور محاصرين قرب القطب الجنوبي. |
| sıkıştık! Çalışıyorum. | Open Subtitles | نحن محاصرين بالداخل |
| Orada kısılmıştık. | Open Subtitles | لقد كنا محاصرين |
| Dinleyicilerimize, şu an adada mahsur kalan belirsiz sayıda insan olduğunu hatırlatmak istiyoruz ve dualarımız hepsinin kurtulması yönünde. | Open Subtitles | نود أن نُذكر السادة المشاهدين أنه لا يزال هناك عدد مجهول من الناجين محاصرين في تلك الجزيرة وقلوبنا وصلواتنا معهم |
| En az 3 görevlinin de içeride mahsur kaldığına inanılıyor. | Open Subtitles | يعتقد على الاقل بوجود 3 اعضاء من حماية الاطفال محاصرين ضمن المجمع |
| Bilim adamlarımız Bölüm Üç'te mahsur kaldığından iridyum alev lambalarını, donmuş kapıları eritmek için kullanıyorum. | Open Subtitles | وأنا استخدم مواقد لحام الايريديوم لإذابة الأبواب المجمدة لأن علمائي محاصرين داخل القطاع الثالث |
| Sahra çölünde Tuzağa düşmüşler, | Open Subtitles | انهم محاصرين في الصحراء، في الصحراء الكبرى. |
| Sayınız az ve Tuzağa düştünüz. | Open Subtitles | لا مجال للمقاومة. إنتم أقل عدداً و محاصرين. |
| Duvarlarında çocukça oyma şekiller bulunan bir mağarada Tuzağa düşürüldük. | Open Subtitles | كنا محاصرين فى الكهف الذى علمت حوائطه بنحوتهم البدائية |
| Birinin laneti, sorunu yüzünden hayalet gibi burada kapana kısıldık. | Open Subtitles | كنا محاصرين بهذه الطريقة مثل أشباح لعنة من قبل شخص ما مضطرب |
| Fabrika kazasının kuzeyinde ki enkazın orada kapana kısıldık. | Open Subtitles | نحن محاصرين في الأنقاض في شمال حطام المصنع |
| Eğer bunlar var olma boyutları arasında kapana kısılmış Atalar ise belki bana bir şeyler anlatmak istiyorlardır. | Open Subtitles | و إذا كانت هذه هي الأجداد محاصرين بين مناطق مختلفة من الوجود ربما انهم يحاولون إخبارى شيئا |
| Orada hepimiz sıkıştık. | Open Subtitles | كلنا محاصرين هنا |
| Kapana kısılmıştık. | Open Subtitles | كنا محاصرين. |
| - Etrafınız sarıldı. | Open Subtitles | أنتم محاصرين تماما ليس لديكم فرصه للفرار |
| Orada sıkıştılar! | Open Subtitles | إلهى, إنهم محاصرين |
| Batı Nehri Farment Şirketinin en üst katında bir yönetici kısılı kaldı. | Open Subtitles | هناك حارس محاصرين داخل... شركة غرب نهر ملابس بناء في الطابق العلوي. |
| Anubis gemiye bindiğinde, frekans tekrar ayarlanacak ve orada sıkışıp kalacağız. | Open Subtitles | عندما سينتقل أنوبيس إلى السفينة سيتم تعديل الذبذبة و ستكونون محاصرين هناك |
| Kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. | TED | وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية. |
| Güvenlik kapısı açılmaz, biz de burada kapana kısılırız. | Open Subtitles | باب الامن لن يفتح وسنصبح محاصرين |
| Userkaf ruh vücudunuzun içinde hapsolmuş kalır. | Open Subtitles | الروح من أوسر كا رع يستمر محاصرين داخل جسدها. |
| Eğer onları yok edip, astral evrene gönderirsek tekrar yenilenmeden önce, sonsuza kadar orada hapsolurlar. | Open Subtitles | إذا قضينا عليهم وأرسلناهم إلى المستوى النجمي قبل أن يتمكنوا من تجديد أنفسهم سيبقون محاصرين هناك إلى الأبد |