| Çiftçilerin ekinleri için suyuna ihtiyaçları olmasa ona arka çıkmazlar. | Open Subtitles | هو بسبب أنهم بحاجة الى مياهه من أجل محاصيلهم |
| Hindistan'da ekinleri sular altında kalmış çiftçilerle tanıştım. | Open Subtitles | بالهند قابلت مزارعين الفيضانات أغرقت محاصيلهم حرفيًا |
| Millet hâlâ bana ekinlerini yakmak için gelmiş bir kuzeyli gözüyle bakıyor. | Open Subtitles | ما يزال ينظر لي الناس مثل جنوبي همجي قادم لحرق محاصيلهم |
| Ellerle mi? Demek istediğim Boston'da Green City Growers adında müthiş bir yerel şirket var ve kabak ekinlerini pamuklu çubuk yardımıyla polenliyorlar ve eğer bu üç günlük elverişli zamanı kaçırırlarsa meyve olmuyor. | TED | أعني ، محلياً في بوسطن، هناك شركة رائعة تدعى مزارعي المدينة الخضراء ، و سيذهبون ويلقحون محاصيلهم باليد بواسطة إبر ولو فاتهم ذلك لمدة ثلاثة أيام لن يكون هناك ثمار |
| Ayrıca ağaçların arasında boş arazileri oluyor, burada ürünlerini yetiştirebiliyorlar. | TED | ويكون لديهم أيضا الأرض بين الأشجار، حيث يستطيعوا زراعة محاصيلهم. |
| Evet, ama ürünlerini korumak için dağın bu kısmına kurdukları tuzaklar hala duruyor. | Open Subtitles | نعم ، ولكن الكثير من الشراك التي وضعهوها في هذا الجزء من الجبال لحماية محاصيلهم لاتزال معدة للإنطلاق |
| GMO mahsullerini sabotaj etmek mi istiyor? | Open Subtitles | هل يود تخريب محاصيلهم المُعدلة وراثياً ؟ |
| Tarlalarındaki ekinleri ölmeye bıraktın. | Open Subtitles | *مشهد عري* من 50: 36 إلى 50: 45 في حين تموت محاصيلهم في الحقول |
| Hastalık yıllarca ekinlerini istila etti. | Open Subtitles | محاصيلهم كانت مليئة بالأمراض لعقود |
| - ekinlerini yaktılar! | Open Subtitles | - وأحرق محاصيلهم! |
| Birçok şirket, ürünlerini olgunlaştırmak için etanol kullanıyor. | Open Subtitles | العديد من الشركات تستخدم شكلا من أشكال الإيثانول لتنضج اصطناعيا محاصيلهم |
| Getabit köyü o kadar dik bir yamaca kurulmuştur ki köy sakinleri sadece dar şeritler halinde uçurumun kenarında ürünleri ürünlerini yetiştirebilirler. | Open Subtitles | قرية جيتابيت هي واحدة من مئة واقعة ، على أرض ٍعمودية جدا ً حيث يستطيع المُقيمون إنماء محاصيلهم فقط على مساحات صغيرة من اليابسة .على طول حواف المُنحدرات ولكن مُنحرات بطول 700 قدم هي أقل ما يُقلِقهم |
| Yok etmek adına ümitsiz bir girişim büyümeyi engelleyebileceğinden bakanlık yetkilileri çiftçileri ürünlerini yakmaları için teşvik ediyor. | Open Subtitles | "مسؤولون الزراعة يحثون المزراعين على حرق محاصيلهم" "في محاولة يائسة لتدمير ما قد يمنع العدوى" |
| Hey, bakın. Kurbağalar, onların tüm mahsullerini yiyor. | Open Subtitles | انظر، الضفادع تأكل محاصيلهم |
| mahsullerini yakın. | Open Subtitles | احرق محاصيلهم |