| Fazla zengin yolculara benzemiyorlar, ama yine de cüzdanlarını aşırın. | Open Subtitles | يبدون كالفضلات لاشيء ولكن لنرى محافظهم عاى اي حال |
| Farketmiştik ki insanlar bovlinge geldiklerinde cüzdanlarını ve diğer değerli eşyalarını ayakkabılarına koyuyorlardı. | Open Subtitles | اكتشفنا أنّ الناس أثناء لعب البولنغ يخبئون محافظهم وأشياء أخرى رائعة داخل أحذية الشارع |
| İnsanlar hediyelere kaç para harcayacağını farkettiğinde, cüzdanlarını öylesine sıkı kapatır ki düğün masrafları sonrası Kim Kardashian'ın bacakları gibi olur. | Open Subtitles | كم من المال عليهم ان ينفقوه على هدايا العيد، محافظهم تنغلق اكثر إحكاما من ساقي كيم كارداشيان بعد سداد فاتورة الزفاف |
| Fotoğraflar çekiyor ve kurbanlarına dair kişisel bağlantılar topluyor-- cüzdanları ve saçları. | Open Subtitles | إنه يلتقط الصور و يجمع أمورا شخصية من ضحاياه محافظهم و شعرهم |
| Normal erkekler cüzdanında bebek fotoğrafı taşır. | Open Subtitles | الأشخاص الطبيعيون يحملون صور أطفال في محافظهم |
| Ama söylediklerine göre sanırım asıl önemli olan, cüzdanlarının kayıp olması, ...yani bu işlerin sarpa sardığı bir gasp olmalı ya da öyle bir şey işte. | Open Subtitles | لكن اعتقد أن الموضوع قالو أن محافظهم كانت مفقوده لذا يجب أن يكون سطو تحول للأسوء أو شيء |
| İnsanların cüzdanlarını unutup içindeki her şeyi kaybettiği korku... hikayelerini okudum. | Open Subtitles | لقد سمعت قصص مرعبة حيث الناس يتركون محافظهم, وكل الأشياء المهمة مأخوذ منها. |
| Sen de müşterilerin cüzdanlarını almaya kalkmıştın. | Open Subtitles | نعم لقد وصلتك فكرة الحصول على محافظهم.. |
| - Eminim baş tabip ile tanışırlarsa cüzdanlarını açmaya başlayacaklardır. | Open Subtitles | -أظن أنهم سيفتحون محافظهم إذا عرفتهم برئيسة المشخصين الطبيين |
| Spor haberlerinde ise Chiefs fanları cüzdanlarını... | Open Subtitles | في الرياضة, المشجعين عليهم فتح محافظهم |
| İnsanlar iyi vakit geçiriyorlarsa, cüzdanlarını açmaya daha meyilli olurlar. | Open Subtitles | يكون الناس أكثر ميلًا لفتح محافظهم |
| cüzdanlarını açıp senin önünde diz çökecekler. | Open Subtitles | سيفتحوا لك محافظهم و سينحنوا تحت قدميك |
| cüzdanlarını ortaya koyarak onu kurtarmaya çalışırlardı. | Open Subtitles | يحاولون انقاذها بتسليم محافظهم |
| İnsanlar cüzdanlarını gizler. Mücevherlerini gizler. | Open Subtitles | يخبيء الناس محافظهم وجواهرهم |
| Eğer bu da onların cüzdanlarını açmazsa hiçbir şey açamaz. | Open Subtitles | -اذا لم يفتحوا محافظهم... . فلن يفعلوا شيئاً |
| Eğer bu da onların cüzdanlarını açmazsa hiçbir şey açamaz. | Open Subtitles | -اذا لم يفتحوا محافظهم... . فلن يفعلوا شيئاً |
| Tanıklar, önce cüzdanları kontrol ettiğini söyledi. | Open Subtitles | الشهود يقولون انه تحقق من محافظهم اولا |
| 3 kurban, hepsi erkek, cüzdanları çalınmış. | Open Subtitles | ثلاثة ضحايا,كلهم ذكور و سرقت محافظهم |
| Kimse cüzdanında ne var ne yok gibi ufak şeylere dikkat etmiyor. | Open Subtitles | ولا أحد ينتبه إلى التفاصيل، كمحتويات محافظهم. |
| Şaibeli bir oyunun krupiyelerinin yatağına gireceksem sabah kalktıklarında, cüzdanlarının daha hafif olmasını sağlarım. | Open Subtitles | اذا ما كنت سأدخل الفراش مع مدير مائدة القمار بلعبة مجهزة يجب أن أكون متأكداً بأن محافظهم خالية بحلول الصباح ياسيد هم |