| Ve fotoğrafçının mahkemeye sunulmak üzere fotoğraf çekmesine izin veren. | Open Subtitles | وان تسمح للمصور بان ياخذ صورا ايضا لتستخدم كدليل فى محاكمه الناس لينج |
| Destan'ı mahkemeye çıkartırsak, düşüncelerini yayma fırsatı olur. | Open Subtitles | لو نصبنا له محاكمه ستكون منبراً يحرض منه علي التمرد |
| Adil bir duruşma olacak, ama, bunula beraber, o bir katil. | Open Subtitles | سيحصل على محاكمه عادله، ولكن بالرغم من هذا هو قاتل |
| Yaralı yoksa kızılderili savaşı da yok, askeri mahkeme de yok! | Open Subtitles | لا مصابون، لا حرب هنديه لا محاكمه عسكريه |
| Yarın büyük meydanda dava olacak. | Open Subtitles | ستكون هناك محاكمه باكر فى الميدان العظيم |
| Lou Janero davası sona erdi. Haberi Samantha Walker'dan dinliyoruz. | Open Subtitles | محاكمه ملك القمار لو جانيرو انتهت اليوم ,سمانثا والكر لديها تلك القصة |
| 12 cesur kişiden oluşan bir jüri bana her zaman mükemmel bir sistem görünmüştür. | Open Subtitles | محاكمه بواسطة 12 رجل جيدين و مخلصين فإن هذه هى النظم |
| Ama Brack'e rakip olamaz. Yerine birine seçme hakkı var. | Open Subtitles | -الفارس المتهم يطلب محاكمه عن طريق القتال |
| Cehennem gibi bir gece vardiyasından çıktım, 45 dakika içinde suçlu olduğum bir trafik davasında mahkemeye çıkacağım, yani, bilirsin, sana krizinde iyi şanslar, tamam mı? | Open Subtitles | لقد انتهيت من ليله عصيبه لدى محاكمه بعد 45 دقيقه و التهمه هى القياده وانا ثمله ، وانا مذنبه إذاً, أنت تعرف حظً موفقاً مع أزمتك, جيد؟ |
| Evet ama bunun mahkemeye gideceğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | نعم. لا أعتقد أن هاذا يؤدي أبداً إلى محاكمه |
| Seni medyanın, yargıcın ve Tanrı korusun, iş mahkemeye giderse jürinin önüne atmak zorundayım. | Open Subtitles | اريد ان اضعك بسرعه في مواجهه وقلب وسائل الاعلام والقاضي سنخوض محاكمه اخلاقيه و سنواجه هيئه المحلفين |
| mahkemeye çıkmamı istemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الدفع بى الى محاكمه علنيه |
| Eğer size söylersem bana DNA testi ve duruşma olmayacağı ile ilgili söz vermeniz gerekiyor. | Open Subtitles | اذا قمت باخباركم، يجب عليكم ان تعدوني بانه لن يكون هناك اختبار للحمض الننوري، او تكون هناك محاكمه |
| Bakın, eğer duruşma olsa bile ben aklanana kadar günlük işleri idare etmesi için geçici bir lider atayabilirim. | Open Subtitles | اؤوكد لك، هذا لن يكون ضروريا انظر، حتى لو كان هناك محاكمه انا جاهز لو ضع قيادة مؤقتة |
| Bu bir duruşma mı yoksa vaaz mı? | Open Subtitles | وأغوائها الماكره. هل هذه محاكمه ام خطبه؟ |
| Eğer bu soytarı için hızlı bir askeri mahkeme açarsam bunu da kaybedeceğiz. | Open Subtitles | و لو حولت هذا المهرج إلي محاكمه عسكرية سيفقد قطاعكم رجلان |
| Amerikalılar bunun bu adada yaptığımız ilk mahkeme olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | الأمريكيون يعتقدون ان هذه اول محاكمه تقام على متن هذه الجزيره |
| Willie, şu ata bak. Meşru bir mahkeme yaptık. | Open Subtitles | عتنى بهذا الحصان, يا "ويلى يوم السبت, أقمنا لهم محاكمه عادله. |
| Ben de ekibimden bir adam ayarladım, başka bir cinayeti daha üstüme yıkmasını sağladım. Yeni suçlama, dava yeniden görüldü anladın mı? | Open Subtitles | ذا طلبت من رجل بجماعتى إضافة تهمه قتل أخرى إلى تهمه جديد هو محاكمه جديده تفهم ما اقول؟ |
| İtalyan hukuku tarihinde çok az dava, bu kadar heyecan uyandırmıştır. | Open Subtitles | نادراً في تاريخ علمالتشريعالإيطالي... أن محاكمه أحدثت ... مثل هذا الحماس الحاد. |
| San Francisco'dan haberler. Young davası sonuçlandı. | Open Subtitles | الاخبار من سان فرانسيسكو انتهت محاكمه ينج |
| Victoria Skillane davası bugün nihayet sonuçlandı çıkan karar, suçlular." | Open Subtitles | محاكمه فكتوريا سكايلون انتهت اليوم 'الحكم، مذنبه. |
| 12 cesur kişiden oluşan bir jüri bana her zaman mükemmel bir sistem görünmüştür. | Open Subtitles | محاكمه بواسطة 12 رجل جيدين و مخلصين فإن هذه هى النظم |
| - Bizi yargılamaya hakkı yok. | Open Subtitles | لقد فحص القارب كأنه يعد محاكمه |
| Cary Agos'un davasında Diane Lockhart'ın ön duruşma tanıklarını gördüm şimdi. | Open Subtitles | لقد رأيت للتو شهود (دايان لوكهارت)المبدئيين لأجل محاكمه (كاري أغوس) |