| Ben de ona aslında her konuda haklı olduğunu söyler gibi oldum. | Open Subtitles | وأنا نوعًا ما أخبرته بأنه كان محقًا بكل شيء. أضطررت إلى ذلك. |
| Hâlâ aptalca hatalar yapıyorum, ama artık özür dileme ve birinin haklı olduğunu kabul etme konusunda konusunda çok iyiyim. | TED | ما زلتُ أرتكب أخطاء غبية، ولكنني جيد بطريقة رائعة في الإعتذار الآن، والإعتراف فيما إذا كان الشخص محقًا حول شيء معين. |
| Acele etmemekte haklıydın. | Open Subtitles | يبدو أنك كنت محقًا بشأن التكتم على الأمر |
| Freud penis kıskançlığı konusunda haklıydı ve ona kimin sahip olduğu konusunda yanıldı. | TED | كان فرويد محقًا حول حسد العضو الذكري وخاطئًا حول من يملكه. |
| Tam olarak kontrol edemiyormuş. Tekerlekli sandalye konusunda haklıydım yani. | Open Subtitles | إذًا فقد كنت محقًا بشأن الكرسي المتحرك كان يستخدمه لشحن نفسه |
| Bence haklısın. Yeni bir sayfa açabiliriz. | Open Subtitles | أظن محقًا علينا البدء بصفحة جديدة |
| haklı olduğumu bilmem gerekiyor, o zaman emin olacağım. | Open Subtitles | يجب أن أتأكد أني كنت محقًا ثم سأكون متأكدًا |
| Seks hakkında haklı olabilirsin. | Open Subtitles | هل تعلم شيئًا ربما تكون محقًا بخصوص الجنس |
| haklı olduğumu bilmem gerekiyor, o zaman emin olacağım. | Open Subtitles | يجب أن أتأكد أني كنت محقًا ثم سأكون متأكدًا |
| Bu sosyal medya olayları hakkında haklı olabilirsin. | Open Subtitles | اسمع.. ربما كنت محقًا بشأن موضوع التواصل الاجتماعي |
| haklı da çıktım. | Open Subtitles | الشيء الهام أنّي قلت أن هذه الشطيرة ستخرب كل شيء وقد كنت محقًا |
| Güvenli olmadığını söylüyor. Bence haklı olabilir. | Open Subtitles | يقول أن الأمر ليس آمنًا وأعتقد أنه قد يكون محقًا |
| Umarım görüşmeyiz. Diyelim ki sen haklıydın. | Open Subtitles | آمل بحق الجحيم أن لا نفعل لنقل أنك كنت محقًا |
| - Kolonya konusunda haklıydın. Kolonya banyosu yapmış gibi. | Open Subtitles | لقد كنت محقًا حيال تلك الرائحة، ما الذي قط يجعله يغطي نفسة بها؟ |
| Dün dediklerini düşündüm ve haklıydın. | Open Subtitles | اوه، لقد كنت افكر في.. ما قلته امس، وقد كنت محقًا. |
| Büyüleyici sonuçlar çıktı. Çünkü özürsüz yalan söylemesi hariç, menajer haklıydı. | TED | والنتائج كانت رائعة لأن هذا العميل كان محقًا تمامًا |
| Aslında, yanılmışım ama yanıldığım konusunda haklıydım. | Open Subtitles | في الواقع، كنتُ مخطئًا بشأنه لكنني كنتُ محقًا بشأن الخطأ. |
| Bir konuda haklısın. | Open Subtitles | أتعلم ، كنتَ محقًا بشأن شيئٍ واحد |
| Ruhunuz hakkında kemiklerinizde dolaşan şey hakkında haklıymış. | Open Subtitles | لقد كان محقًا بشأن روحك ماهية معدنك الحقيقي |
| Haksız mıyım, memur bey? | Open Subtitles | ألست محقًا أيها الشرطي؟ |
| Efendim eğer haklıysam orada olacaklardır. | Open Subtitles | ،سيّدي... إذا كنت محقًا هذا هو المكان الذي سيتواجدون فيهِ |
| Eğer babam haklıysa kasabada henüz tanışmadığımız başka bir kurt adam daha var demektir. | Open Subtitles | أتعلم؟ إن كان أبي محقًا فهذا يعني أن هناك مذئوب في المدينة لم نقابله بعد |
| İnsanlar filmlerle bu şekilde tartışmaya girerek özdeşleşirler çünkü haklıysanız, kimse size haksızsınız diyemez. | Open Subtitles | هذه الطريّقة التي يرتبطّ بها الناس بالأفلام في هذا النوعَ المثيّر للجدل إن كُنت محقًا لا أحد يمكنه أخبارّك بأنك مخطئ. |
| Gil konusunda haklıymışsın. Yayın saatimiz için lobi yürütüyor. | Open Subtitles | كنت محقًا بشأن "جيل" إن يحاول الإستمالة للحصول على أوقاتنا |
| Eğer haklıysan içeride, yüksek yerlerde bir oyuncuları var demektir. | Open Subtitles | لو كنت محقًا,فلديهم اتصال مع شخص ذو منصب رفيع |