| Evde resmen anne-baba diye hitap ederlerdi. | Open Subtitles | أعتادوا على مخاطبة أبائهم بشكل رسميّ في البيوت |
| Lütfen tanığa, müvekkilime hitap etmeyi bırakmasını söyleyin. | Open Subtitles | من فضلك اطلب من الشاهدة أن تمتنع عن مخاطبة موكلي |
| Yani bütün seviyelerle konuşma ve onların bulundukları yere ulaşabilme yetisine sahip olmalıyız. | TED | إذا ينبغي عليك أن تقدر على مخاطبة كل المستويات، لتصل الى حيث هم. |
| Sticker ile konuşmam gerek. Sen de, beni ona götüreceksin. | Open Subtitles | عليّ مخاطبة (ستيكرز)، وعليك أن تأخذني إليه |
| Burada arkadaşlar biraz gergin de, kaynakla görüşmek istiyorlar. | Open Subtitles | ،لدينا بعض المتشكّكين هنا .يودون مخاطبة المخبر |
| Sizleri ikna etmeye çalıştım. Liderlerinizle konuşmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولتُ التفاهم بعقلانيّة معكم، لقد حاولتُ مخاطبة قادتكم |
| Şerif ile konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | إذاً هل بوسعنا مخاطبة المأمور ؟ |
| Antraktta bir aktörle böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك مخاطبة ممثل بهذه الطريقة أثناء الفاصل |
| LYN EVANS UHC PROJE DİREKTÖRÜ bu büyük kompleksin etrafında, farklı noktalardan toplanıp gelen CERN ekibine, hitap edecek. | Open Subtitles | لين إيفانز، مدير المشروع المصادم على وشك مخاطبة فريق عمل سيرن الذين تجمعوا في نقاط مختلفة حول هذا المجمع الضخم |
| Sakın bir daha bir Nazi subayına ilk adıyla hitap etme. | Open Subtitles | لا يمكنك مخاطبة ضابط في الشرطة الخاصة بأسمه الأول. |
| Sevgili Ben Horne, kurul üyelerinin de bir dostu olarak, kurula hitap etmek için ricada bulunmuştur. | Open Subtitles | طلب السيد "هورن" مخاطبة اللجنة بصفته صديق للجنة. |
| Buna ek olarak, kamera ile göz temasını takip eder, toplum önünde konuşma ve iş mülakatı deneyimini taklit eder. | TED | و أضيف إلى ذلك إمكانية تعقب التواصل البصري عبر الكاميرا، واستثارة تجربتَي مخاطبة الجمهور و المقابلة الوظيفية. |
| Hâlâ gecenin bu saatinde konuşma yapmamın mantığını tam olarak anlamış değilim. | Open Subtitles | لازلت غير متأكد من أن مخاطبة الأمة سيكون لها جدوى الليلة |
| Yerli halk ölülerle konuşma yeteneği olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقول المحليون إن لديها القدرة على مخاطبة الموتى |
| Aramalarımın hiçbirine cevap vermiyorsun. Hanna ile konuşmam lazım. | Open Subtitles | إنكِ لا تجيبي عن اتصالاتي وأريد مخاطبة (هانا) |
| Lütfen onunla konuşmam gerek... | Open Subtitles | أرجوك، أريد مخاطبة... |
| Anneyle konuşmam lazım, Skylar. | Open Subtitles | (أريد مخاطبة والدة الطفل يا (سكايلر |
| Belki de birşey çıkmayacak, ama o güvenlik görevlisi ile görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | -ربما هو شكّ واهٍ ، لكني أريد مخاطبة ذاك الحارس الأمنيّ. |
| Müdürle görüşmek istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | أود مخاطبة المدير، فضلاً. |
| Müdürle mi görüşmek istemiştiniz? | Open Subtitles | تريد مخاطبة المدير؟ |
| Bunların ortaya koyduğu ilk bulgu liderlerin her seviye ile konuşmaya kabil olmalarının gerekliliğidir, ki toplumdaki her insana ulaşılabilsin. | TED | إذاً أولى النتائج من هذا أن القادة يتطلب أنهم يقدرون على مخاطبة كل هذه المستويات بحيث يمكنك التأثير على كل فرد في المجتمع. |
| Yani babamla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | تقصدين أنّي أستطيع مخاطبة والدي؟ |
| Ne yapıyorsun? Babanla öyle konuşamazsın! | Open Subtitles | كيف بإمكانك مخاطبة أباك بهذه الطريقة؟ |
| Ayrıca şu sekreterinle KONUŞ. | Open Subtitles | كما أن عليك مخاطبة موظفة الاستقبال لديك. |