| Banyodaki lavabonun altına bir kutu sarımsak tuzu oldukça şüpheli biçimde saklanmış. | Open Subtitles | علبة تحتوي علي ملح وثوم مخبئة بطريقة مريبه داخل الحوض فى الحمام |
| Yatağın altına 50 bin nakit saklanmış. | Open Subtitles | خمسون ألفاًُ مخبئة تحت الفراش. |
| Güvenlik güçlerimiz tarafından evde saklanmış büyük bir cephanelik bulunduğu ve yetkililerce aranan bazı şahısların tutuklandığı bildirildi. | Open Subtitles | حسب المصادر التي توصلت إليها الحكومه .. فقد وجدوا كميات كبيره من الأسلحة مخبئة في المنزل وتم إعتقال عدة من الرجال المطلوبين من قبل الحكومة |
| Bence o AK-47 duvarın içinde saklanmıştı. | Open Subtitles | أعتقد تلك الـ"أي كي-47" كانت مخبئة بداخل جدار |
| Eşyalarının arasına saklanmıştı. | Open Subtitles | مخبئة بين حاجياتها.. |
| Ranzalarınızdan birinin altına saklanmış olarak bulduk. | Open Subtitles | وجدناها مخبئة تحت أحد الأسِرة. |
| İnternet dosyalarının içine saklanmış. | Open Subtitles | كانت مخبئة في ملفات غمامة |
| Evet, çukurun içine oldukça iyi saklanmış üstü yapraklarla örtülmüş. | Open Subtitles | نعم, لقد كانت مخبئة بشكل جيد |
| Eşyalarının arasına saklanmıştı. | Open Subtitles | مخبئة بين حاجياتها.. |