| Bu kullanıma hazır, mükemmel şey, hatta son derece karmaşık hacker olmasanız bile yayımlayabilirsiniz, | TED | و هذه الأشياء تكون جاهزة للاستخدام، عالية الكفاءة و التجهيز، و التي يمكنك نشرها حتى لو لم تكن مخترق متطور بشكل رهيب. |
| Fakat aynı zamanda deneyimli bir hacker olduğu için, arkasında dijital bir kurtdeliği bıraktı sadece kendisinin geçebileceği. | TED | و لكن أيضا، لأنه كان مخترق متمرس، فقد ترك ورائه منفذ رقمي ضئيل يستطيع وحده التحرك من خلاله. |
| Siz Carl Mittendorf adında bir hacker tanıyor musunuz? Mittendorf? | Open Subtitles | هل تعرفون يا رفاق أي شيء عن مخترق يدعى كارل ميتوندورف؟ |
| Radikal bir barış eylemine katıIan bilgisayar korsanı için mi? | Open Subtitles | مخترق حواسيب قد يكون جزءاً من حركة سلام جذرية؟ |
| DTR Yönetiminde bir hackerı var. | Open Subtitles | لديه مخترق بداخل إدارة تحديد إدارة البيانات |
| F Bölümü ele geçirildi. | Open Subtitles | القطاع"فاء"مخترق |
| Cameron Price, Batı Yakasından usta bir hacker. | Open Subtitles | كاميرون برايس، مخترق محترف في الساحل الغربي |
| Sosyal kargaşayı kışkırtma konusunda yetenekli bir hacker. Ama hırsızlık hiç bir zaman onun tarzı değildi. | Open Subtitles | مخترق مع موهبة لإثارة إضطرابات إجتماعيّة ولكن السرقة لم تكن أسلوبه قط |
| Kendi geçmişimi değiştiremeseydim nasıl bir hacker olurdum? | Open Subtitles | أي مخترق سأكون إذ لم أستطع تعديل البحث في سيرتي |
| Güvenlik duvarımın içine eden MIT'li hacker mısın sen? | Open Subtitles | أهذا نفس مخترق معهد التقنية الذي كان يعبث بحائطي الناري ؟ |
| Çin'de de senin ekonomik işlerine burun sokmak için ölüp biten milyon tane hacker vardı zaten. | Open Subtitles | أجل، يوجد مليون مخترق في الصين متلهفون لسرقة حساباتك المالية |
| Çin'de de senin ekonomik işlerine burun sokmak için ölüp biten milyon tane hacker vardı zaten. | Open Subtitles | أجل، يوجد مليون مخترق في الصين متلهفون لسرقة حساباتك المالية |
| Bir hacker grubu herkese bu fotografı gönderiyor. | Open Subtitles | يبدو أن مخترق ما قد أرسل هذه الصورة للعامة |
| Artık o bir hacker değil, katil. | Open Subtitles | إنّه ليس مخترق حواسيب بعد الآن، بل أصبح قاتلا. |
| Bu şifreyi kırabilecek dünyada tek bir bilgisayar korsanı var. | Open Subtitles | يوجد مخترق واحد فى العالم الذى يستطيع ان يخترق هذه الشفره |
| - Efendim, Wall Street eyleminin hackerı. | Open Subtitles | إنه مخترق ويشغل منصب ناشطفي"وول ستريت" |
| D Bölümü ele geçirildi. | Open Subtitles | القطاع"دال"مخترق |
| Onlar 12-ayar, zırh delici uranyum kurşun. | Open Subtitles | أولئك مقياس 12، مخترق الدروع قذائف يورانيوم. تشارلي. |
| Bir hackerın sunucu ödünç alması gibi bir şey... Yaptığımdan değil. | Open Subtitles | مثل إستعارة مخترق حواسيب لخادم، ليس كأنني قمتُ بذلك من قبل. |
| Sanıyorum, buraya giren araç boydan boya karavanı taradı. | Open Subtitles | أعتقد أننا ننظر إلى معادل مركبي لإطار مخترق الجانبين |
| Kurbanla ilgili tek bildiğimiz şey sabıka kaydı olan bir korsan olduğu. | Open Subtitles | كل المعلومات التي حصلنا عليها حتى الآن عن الضحية أنه مخترق معروف و له سجل إجرامي |
| FBI'a güvenlik ihlali yaptı. Geçen sene Ulusal Güvenlik'i hackledi. | Open Subtitles | مخترق النظام الأمنى للمباحث الفيدراليه |
| Burada bir hackerdan bahsetmiyoruz peder. | Open Subtitles | نحن لانتعامل مع مخترق هنا , ابانا |