| Demek istediğin kayıp değil, saklanıyor. Bu mümkün. | Open Subtitles | أنت تقول أنه ليس مفقودا لكنه مختفي ذلك محتمل |
| Ve son olarak, okulun orangutan maskotu geçen haftadan beri kayıp. | Open Subtitles | و اخيرا, تميمة المدرسة انسان الغاب مختفي من الاسبوع الماض2ي |
| Selam. kayıp kişi ihbarında bulunmak istiyordum. | Open Subtitles | مرحباً، أودُّ أن أقدّم بلاغ عن شخص مختفي. |
| - Ama köpeğim kayboldu diye mi ortalığı ayağa kaldırıyorsunuz? | Open Subtitles | لكن كلبي مختفي و أنت ستبعثر هذه البلدة بحثاً عنه؟ |
| Martinez Meksika'da saklanıyor Onu bulacağız. | Open Subtitles | مـارتينيز مختفي في المكسيك ، سـنجده ، وعندما يحصـل ذلـك |
| Göründüğünden fazlası saklı. | Open Subtitles | هل تؤمن بهذه الامور؟ انا أؤمن ان هناك الكثير مختفي ولا أراه. |
| Bir lobi görevlisi tamamen görünmez ve her daim görünür bir yerde olmalıdır. | Open Subtitles | فتى الردهة مختفي تماماً، وتحت المرأى دائماً |
| Selam. kayıp kişi ihbarında bulunmak istiyordum. | Open Subtitles | مرحباً، أودُّ أن أقدّم بلاغ عن شخص مختفي. |
| Evet ve polisler onun kayıp olduğunu fark edip telefonunu takip etmeye başladıklarında Delaware yolunda olacak. | Open Subtitles | نعم، و بالوقت الذي تلاحظ فيه الشرطة أنه مختفي و يبدأون بتتبع هاتفه سيكون بمنتصف الطريق إلى ديلاوير. |
| Beau kayıp; herkese vız geliyor! | Open Subtitles | ألا تفهم ؟ الرجل مختفي ولا أحد يهتم |
| Cody kayıp, ama ekibi hala adamımızla, operaya gidiyorlar. | Open Subtitles | كودي مختفي لكن فريقه ذهبوا للأوبرا |
| Tabii, Ernie şimdi kayıp, ve görünüşe bakılırsa, burada çalışan hiçkimseye bundan bahsetmemiş. | Open Subtitles | بالطبع, لأن إيرني مختفي الأن وعلى ما يبدو, لم يخبر أحداً هنا عن إتفاقناً! |
| Onlar da bugün rapor vermemişler. İkisi de kayıp. | Open Subtitles | كلاهما مختفي اليوم ونحن نبحث عنهم الآن |
| Ve sırrının ortaya çıkacağını sezmiş olmalı çünkü adam ortalıktan kayboldu. | Open Subtitles | و لا بد أنه أدرك أنه اقترب اكتشافه أيضاً لأنه مختفي. |
| Bunu anlamıyorum. En iyi arkadaşım kayboldu. | Open Subtitles | اتعلمين, لا استطيع فهم ماذا تقولين صديقي العزيز مختفي |
| Evini ofis yaptı. Tavşan gibi saklanıyor. | Open Subtitles | لحقت به من مكتبه لبيته ولكنه مختفي مثل الجرذان |
| Annemin ticari olmayan şirketleri altında, annemin olan ama kimsenin bilmediği takma isimler altında saklı. | Open Subtitles | إنه مختفي بممتلكاتها تحت عدّة أسماء مستعارة لا أحد يعرف أنه ملك أمّي. |
| Hoşuna gitmiyor çünkü yaratıcımız şu anda görünmez durumda. | Open Subtitles | لا تظن ذلك لأن مديرنا الإبداعي مختفي الآن؟ |
| Lex. Casselli, şu an Dünya'nın öbür ucunda bile gizleniyor olabilir. | Open Subtitles | ربما الان مختفي فى النصف الاخر من الكرة الارضية |
| Gellar üç sene önce kovulduktan sonra ortalıktan kaybolmuş. | Open Subtitles | غيلر مختفي منذ 3 أعوام بعد ما طرد من الجامعة |
| Adamımız altı ay önce cezasını tamamladığından beri ortalıkta yok. | Open Subtitles | إذاً ، هذا الرجل كان مختفي منذُ أن اكملَ عقوبتهُ قبلَ ستةِ أشهر |
| Dostumuz Bay Horrocks hâlâ ortada yok ve bu durum son derece şaşırtıcı. | Open Subtitles | ولكنها ستأتي حسناً,مايزال صديقنا هوريكس مختفي والذي يعتبر نوعاً ما لغز |
| Maskesiz saklanıyorsun. | Open Subtitles | ..أنت مختفي في الجانب المضيء |
| - Nerede saklanıyordun? | Open Subtitles | اين كنت مختفي ؟ ... ........... |