"مختلفة على" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı
        
    • değişik
        
    • üzerinde başka
        
    Ek olarak, insanların ne istediğini öğrenmek için beyaz tahtaya farklı menü yazdı. TED كان يكتب قائمة طعام مختلفة على الجانب بقلم للسبورة ليكتشف ما يريده الناس.
    Ve bu kim olduğumuz konusundaki devrim politikayı, bana göre, farklı bir şekilde görmemizi sağlar, en önemlisi, insan sermayesini farklı bir şekilde görmemizi sağlar. TED وهذه ثورة في من نحن اعطتنا طريقة مختلفة للنظر في السياسة كما اعتقد بطريقة مختلفة, على قدر اعلى من الاهمية, في رؤية رأس المال الانساني.
    Bu üç farklı resim gezegenin çok farklı yerlerinden alındı. Ancak hepsi de aynı kuraklık faciasından bahsediyor. TED التقطت هذه الصور الثلاثة من مناطق مختلفة على الكوكب، لكن تعود جميعها لنفس الجفاف الكارثي.
    değişik bilgisayar oyunlarının beyinde değişik etkileri var . TED فلِألعاب الفيديو المختلفة تأثيرات مختلفة على عقولكم.
    Sonra şarjördeki mermilerin üzerinde başka bir iz buldum. Open Subtitles لكنني وجدت بصمات مختلفة على الرصاص داخل مخزن المسدس
    Bölgesel durumlar için farklı bölümlere farklı katlama oranları uygulayabiliriz. TED يمكننا استخدام معدلات طي مختلفة على أجزاء مختلفة من النموذج لإنشاء ظروف محلية.
    Bu nedenle, martı ve sivrisinek tarafından yapılan sesler, bazilar membrandaki farklı yerleri titreştirir, bir piyanoda farklı tuşlar çalmak gibi. TED فالأصوات الصادرة من طائر النورس والبعوضة تهز مواقع مختلفة على الغشاء القاعدي، مثل عزف مفاتيح مختلفة على البيانو.
    İki tarafında da farklı yapılar gelişir sonuçta bildiğimiz asimetrik kalbe dönüşür. TED إنه ينمو ببنى مختلفة على كلا الجانبين، في نهاية المطاف يتحول إلى القلب المألوف غير المتناظر.
    Bu da birbirimize tamamen farklı bir biçimde bağlanabileceğimizi gösterdi. TED وعني ذلك أنّه كان بمقدورنا الإلتزام لبعضنا البعض بطريقة مختلفة على نحو عميق.
    Ve farklı popülasyondaki erkekler kulak misafiri içinde olduklarında, cümleler sıklıkla değiştirilir, belki yeni şarkılar onları dişilerle çiftleşmek için daha cazip kılıyordur. TED عندما تتغذى ذكور الحيتان المنتمية لتجمعات مختلفة على مقربة، غالبًا ما يتم تبادل العبارات، ربما لأن الأغاني الجديدة تجعلها أكثر جاذبية للإناث الخصبة.
    Sorduğumuz tüm 7 soruya farklı cevap verdiler. TED كانا قد أجابا إجاباتٍ مختلفة على السبعة أسئلة التي وضعناها.
    Yani ağdaki farklı yapısal konumlar hayatınız üzerinde farklı etkilere sahiptir. TED إذاً للمواقع التكوينية المختلفة تأثيرات مختلفة على حياتك.
    Mike, ona seninle yedi kez yattığımızı ve tam yedi farklı şekilde yaptığımızı anlat. Open Subtitles ميكيلا, قولي لها بأن أنا وأنتي تضاجعنا سبع مرات بسبع طرق مختلفة على الأقل
    Ya da tam olarak farklı iradeleri ve farklı amaçlarıyla erkeklerden ayrılan, farklı yaratıklardır. Open Subtitles ولأكون أكثر دقة انهم صنف مختلف عن الرجال بنوايا مختلفة و أهداف مختلفة على الأرض
    Ama ayaklarındaki farklı halkalarla ayırt edilebilen çevrede başka erkekler de var. Open Subtitles لكن هناك ذكور آخرين بالجوار مميَزون بحلقات مختلفة على سيقانهم.
    şablon değişiyor. Aynı düğmeye 10 kere bas... her seferinde alarm panelinde farklı bir şey çıkar. Open Subtitles اضغطي نفس المفتاح عشر مرات يخرج بعشر طرق مختلفة على لوحة المصابيح..
    Bunları adanın farklı noktalarına yerleştirip vericiyle sinyali ölçerek, sinyalin nereden geldiğini... Open Subtitles ‫إذا وضعنا بضعة منها ‫في نقاط مختلفة على الجزيرة ‫قد أتمكن من استعمال ‫جهاز الٕإرسال لتطويق الٕإشارة
    Daha önce aldığın bir Papaz evi kağıdının üzerine, değişik bir el yazısı ve değişik bir mürekkeple bir şeyler yazdın. Open Subtitles خطوط يد مختلفة وأحبار مختلفة على ورق ملاحظات بيت الكاهن والذي كنت قد أخذته بوقت سابق
    Ama adaya yayılmış değişik istasyonlara bağlanmak üzere yeraltına giriyorlar. Open Subtitles لكنها تسير تحت الأرض لمحطات مختلفة على الجزيرة
    Bu orospu çocuğu üzerinde başka gezegenlere gidiyorum ben. Open Subtitles أذهب إلى كواكب مختلفة على هذا موظر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more