| Çiçek evlilikler bu kadar çok farklı , gerçekten değil. | Open Subtitles | . الأزهار ليست مختلفة كثيراً عن الزواج حقاً |
| Bak öyle bir ısırık, kırbaçlanmaktan çok farklı. | Open Subtitles | إسمعي، قضمة مختلفة كثيراً عن التعرض للجلد. |
| Bu ülkeler birbirinden çok farklı, nasıl Avrupa'dan bahsederken tek bir yerden bahsetmiyorsak, onlar da ayrı ayrı tanımlanmayı hak ediyorlar. | TED | ان الدول مختلفة كثيراً عن بعضها البعض ومن المجحف ان يتم النظر اليها بمنظار وحيد فنحن لا نتحدث عن اوروبا وكأنها مكان واحد |
| Yoldaşlarımla güç kullanma hususunda çok farklı bakış açımız var. | Open Subtitles | أنا ورفاقي نمتلك وجهات نظر ...مختلفة كثيراً فيما يتعلق بكيفية استغلال القوة |
| Evin diğer taraflarından çok farklı. | Open Subtitles | أنها مختلفة كثيراً عن بقية المنزل |
| İkinci sefer çok farklı oluyormuş. | Open Subtitles | المرة الثانية مختلفة كثيراً |
| Yani, benden çok farklı. | Open Subtitles | أعني، أنها مختلفة كثيراً عني |
| Burada herşey çok farklı Louis. | Open Subtitles | (الأمور مختلفة كثيراً هنا يا (لويس |
| Ve ben bunun sahnedeki oyunculuktan çok farklı olmadığını anladım. | Open Subtitles | مختلفة كثيراً |