| Teorik olarak, mükemmele yakın bir uyuşturucu elde edersin. | Open Subtitles | نظرياً، تكون قد أخذت مخدراً ممتازاً أونسة واحدة تساوي ألف جرعة |
| Ancak uyuşturucu içmiş biri orayı soymaya kalkışır. | Open Subtitles | أعني.. لا بد أن تكون مخدراً لتحاول السرقة هناك.. هذا رأيي |
| O oraya ait değil. İlaç verildi ona. | Open Subtitles | إنه لا ينتمي إلى ذلك المكان، لقد كان مخدراً |
| İlaç yüzünden enerjik olmasaydı, beni indiremezdi. | Open Subtitles | عرفت أن هذا الشخص لما كان أن يطيح بي إلا إذا كان مخدراً |
| - Epidurali boş ver. Biraz daha sakinleştirici verip lokal anestezi uygulayalım. | Open Subtitles | انسي أمر ماء الجافية، أعطها المزيد من المسكن وأحضري مخدراً موضعياً |
| Düzelecek.Hafif bir sakinleştirici verdim, şu an istirahatte. | Open Subtitles | سيكون بخير , لقد جعلته مخدراً قليلاً وهو يرتاح |
| Tanrım, bunlar olurken baygın olmam gerekmiyor mu? | Open Subtitles | يا إلهي, ألا يفترض بي أن أكون مخدراً خلال كل هذا؟ |
| Arkadaşınızın nispeten zararsız uyuşturucu aldığından şüpheleniyorum. | Open Subtitles | أشك بأن صديقكما قد تناول مخدراً غير ضار إلى حد ما |
| Demek ki değerliler. Bazı tür asalaklar uyuşturucu madde salgılar. | Open Subtitles | عرفت عن بعض أنواع الطفيليات أنّها تحوي مخدراً خفياً. |
| İlk gördüğümde uyuşturucu kullanıyor sanmıştım. | Open Subtitles | ،عندما قابلتها أول مرة .اعتقدت أني كنتُ مخدراً |
| Ben de yeni bir uyuşturucu keşfettim. | Open Subtitles | اكتشفت للتو مخدراً جديداً أيضاً وإني متحمّس بشأنه |
| AUK tıp dergisinin dediğine göre, 20 uyuşturucu içinde alkol en zararlısıymış. | Open Subtitles | أظهرت صحيفة طبية بريطانية أن ما بين 20 مخدراً ، الكحول هو الأكثر ضرراً |
| Askeri bir ilaç kullanarak yabancıların bu adaya saldırmalarına yardım ettin. | Open Subtitles | لقد قمت بمساعدة الأجانب في الهجوم على هذه الجزيرة مستخدماً مخدراً عسكرياً |
| Daha doğrusunu söylemek gerekirse sana ilaç verdirttim. | Open Subtitles | المناسب أكثر القول اننى حصلت عليك مخدراً |
| Dr. Freedman tek bir ilaç aldığını söyledi. | Open Subtitles | دكتور فريدمان قال أنها تأخذ مخدراً واحداً فقط |
| Anestetik ilaç alsaydınız daha kolay olurdu. | Open Subtitles | كان ليكون هذا أسهل لو أنكِ أخذتِ مخدراً |
| Şimdi kıpırdamayın, size yerel anestezi yapacağım. Böylece ona yakından bakma şansımız olacak. | Open Subtitles | أبق مكانك سأعطيك مخدراً موضعياً ونلقي نظرة |
| Ama biri, anestezi etkisi altına girdiğinde bu sinyaller sakinleşir ve daha düzenli bir hale gelirler. Yani beynin farklı bölgeleri birbiriyle konuşmayı bırakır. | TED | ولكن عندما يصبح الشخص مخدراً هذه الإشارات تصبح أكثر هدوءا وتنظيما مما يشير إلى أن أجزاء مختلفة من الدماغ لا يتحدثون مع بعضهم البعض بعد الآن. |
| Goruyorsunuz ve bu anestezi edilmemis, hayattan ayrilmamis. | TED | نعم تراه لست مخدراً منفصلاً عن الحياة |
| Hapishanede ziyaretine gitmektense sakinleştirici vermeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل بقائه مخدراً بدل زيارته في قسم الإعدام |
| Tanrım, bunlar olurken baygın olmam gerekmiyor mu? | Open Subtitles | يا إلهي, ألا يفترض بي أن أكون مخدراً خلال كل هذا؟ |
| Stresini azaltsın diye sana biraz yatıştırıcı vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك مخدراً مخفّفاً. لتخفيف أي قلق. |