| Nihayetinde, tek bir çıkış yolu olduğunun farkına vardı. | Open Subtitles | وفي النهاية أدرَكَت أنه يوجد مخرج واحد فقط |
| Yok sprinkler, hiçbir duman alarmı, boş yangın söndürücüler ve tek bir çıkış. | Open Subtitles | لا مرشات ماء , لا يوجد انذارات للدخان طفايات الحريق فارغة و مخرج واحد فقط |
| Bodrumun bu tarafında tek bir çıkış var. | Open Subtitles | لا يوجد إلّا مخرج واحد في هذا الجانب من البدروم. |
| Santos, bu geçitten dışarıya sadece bir çıkış yolu var. | Open Subtitles | سانتوس ، هناك مخرج واحد فقط من ذلك زقاق. |
| Sonsuza kadar bir çıkış yolu arayabiliriz eğer bir çıkış varsa tabii. | Open Subtitles | ممكن أن نقضي دهرا في البحث عن مخرج ولو افترضنا بوجود مخرج واحد كما تقول الاسطورة |
| Tek çıkış yolu olan ormana dalmak hangi geri zekalının fikriydi? | Open Subtitles | ومن هو الأحمق الذي اعتقد انها كانت فكرة جيدة أن نتوغل في الغابة و لا يكون لدينا سوى مخرج واحد فقط |
| - Tek çıkış yolu vardı. - Kompartmanları doldurmak ve yukarı yüzmek. | Open Subtitles | هناك مخرج واحد , ان تملأ بالهواء و تطفو |
| Burada hücresinden tek bir çıkış var ama her zaman korunuyor. | Open Subtitles | لديه مخرج واحد لزنزانته ولكنه دائما محمى |
| Yalnızca tek bir çıkış yolu var! Hala vaktimiz var! | Open Subtitles | هناك مخرج واحد فقط مازال لدينا وقت |
| Sadece tek bir çıkış var. O da aramızdan. | Open Subtitles | هناك مخرج واحد, وهو من خلالنا. |
| Öyle sıkı yapışırlar ki nefes alamazsın ve sonra tek bir çıkış yolu vardır. | Open Subtitles | سيحملونك على ذلك بقوة حتىلاتستطيعينالتنفسو... وليس هناك غير مخرج واحد |
| Hadi! -Yalnızca tek bir çıkış mı var? | Open Subtitles | هيا فقط مخرج واحد |
| "Sadece bir çıkış yolu var ve kirli, hileli oyunların... | Open Subtitles | ليس هناك سوى مخرج واحد لك، وينبغي علي القبول به... |
| Sen de biliyorsun. Sadece bir çıkış yolu var. | Open Subtitles | يجب أن ينتهي و انت تعي ذلك و ثمة مخرج واحد |
| Tek çıkış yolu var. Pencereler. | Open Subtitles | هناك مخرج واحد فقط النوافذ |
| Buradan Tek çıkış yolu var. | Open Subtitles | لا يوجد سوى مخرج واحد من هنا |