| Dört koni toplayan kazanır, ama koni toplayabilmek için medeniyet kurmak gerek. | Open Subtitles | اربع مخاريط لتربح ولكن لكي تحصل على مخروط يجب ان تبني حضارة |
| külahta Dondurma yemeğe ne dersin? | Open Subtitles | كنت اتسائل ان كنت تريدين ان نخرج ذات يوم لتناول مخروط الثلج؟ |
| Bu dükkandan bir milyonuncu külâh dondurmayı siz aldınız. | Open Subtitles | تهانئي، اشتريت لتوك مخروط البوظة رقم مليون الذي باعه المتجر |
| Dondurma külahı şeklindeki büyük şeyler görüyor musunuz? | TED | هل ترون تلك الأشياء على شكل مخروط مثلجات؟ |
| Daha önce bir Külah dondurmasına daha iyi haberler almıştım. | Open Subtitles | لقد حظيت بسبق صحفي مسبق على مخروط آيسكريم |
| Bu Dondurma külâhı değil! | Open Subtitles | هذا ليس مخروط مثلجات |
| Ne zaman "Kötü Frank" in çıkacağını hissetsem sessizlik konisine ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم احتاج إلى مخروط من الصمت حولي حين اشعر بعصبية |
| Kuşumuzu kaybetti. Ona utanç külahını takın. | Open Subtitles | لقد أضاع الطائر، ضعوه في مخروط العار |
| Durun. Şef, sessizlik hunisini talep ediyorum. | Open Subtitles | انتظروا ، أيها الرئيس أطالب باستخدام مخروط الصمت |
| Sonra çanaklardan birini nakavt edip üssün sessizlik konisinde ufak bir delik açarız. | Open Subtitles | ثم يمكننا ضرب طبق، كزة من ثقب صغير في مخروط قاعدة من الصمت. |
| Moda değişti. Aslında sek martini için en uygunu, koni biçiminde, klasik bardaklardır. | Open Subtitles | للمارتينيا الكلاسيكي من الافضل أن يكون شكل الكأس على هيئة مخروط |
| koni. O turuncu trafik konilerinden. | Open Subtitles | إنه مخروط الإرشادات المرورية واحدة من تلك الأقماع المرورية البرتقالية |
| Sonuçta görmenin; gözden çıkan piramit veya koni formuyla şekillenmiş göz ışınlarıyla meydana geldiğini söyler. | Open Subtitles | تفرض في النهاية أن الرؤية تحدث بطريقة إصدار العين لضوء يتشكّل على هيئة هرم أو مخروط |
| Tanrım, Büyükbaba, eğer kazanırsam, belki kendime külahta bir Dondurma alabilirim. | Open Subtitles | هاه، جدي، إذا فزت يمكن أقدر أن أشتري لنفسي مخروط أيس كريم |
| Servis ya da külahta Dondurma alabilirsiniz, milkshakemiz var. | Open Subtitles | هل تحبين المثلجات في كوب ام في مخروط الحليب المخفوق |
| Bana külahta Dondurma almanı istiyorum. | Open Subtitles | أريــد منك أنّ تشتري لي مخروط آيس كريــم |
| Erken hatıralarımdan biri Ethan Allen ve Yeşil Dağ Çocukları'nın kahramanlıklarından uzun uzun bahsederken Fort Ticonderoga'nın surlarından bir külâh dondurmanın düşmesidir. | Open Subtitles | من أولى ذكرياتي إسقاط مخروط الآيس كريم خارج أسوار حصن تيكونديروجا بينما كان منشغل بالحديث عن بطولات إيثان ألن |
| Bir gün parkta resim çizerken, o adam durmuş ocak ayının ortasında Dondurma külahı yiyordu. | Open Subtitles | لقد كنتُ أرسم في الحديقةِ ذاتَ يومٍ، وجاء هذا الرّجل يأكل مخروط البوظة في شهرِ يناير. لقد اِبتسم في وجهي. |
| Birini öldürünce hapishaneye girmek yerine bir Külah Dondurma aldığını düşün. | Open Subtitles | حسنأ فقط تخيل.. أنه بدلاً من الذهاب إلى السجن بسبب قتل أحدهم تحصل على مخروط آيس كريم |
| - Tamam, külâhı ver. | Open Subtitles | -حسناً، مخروط |
| Sessizlik konisine girdik. | Open Subtitles | قالت انها سوف تكون... لقد ضرب مخروط الصمت. |
| Utanç külahını takıyor! | Open Subtitles | إنه يعتمر مخروط العار! |
| Lloyd, sessizlik hunisini alabilir miyim? | Open Subtitles | (لويد) ، هل يمكنني الحصول على مخروط الصمت ، من فضلك؟ |
| Hepiniz Dondurma külahına benziyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم أيها الرفاق تبدون كما لو كنتم . حزمة من مخروط الأيس كريم |
| Bu ölüm konisinde duvarlar çok eğimli öyle ki, kum karıncanın ayağının altında kaymakta. | Open Subtitles | حوائط مخروط الموت هذا حادّة الزوايا ممّا يجعل الرمل ينزلق أسفل أرجل النملة |
| Mach konisi zemine ulaştığı noktada bir hiperbol oluşturur ve ileri doğru hareket ettikçe patlama halısı denen bir iz bırakır. | TED | عندما يلتقي مخروط ماخ بالأرض فإنّه يشكّل قطعًا زائدًا، مخلفًا أثراً يعرف بسجادة الدويّ عندما تتحرّك للأمام. |