| Kendi ağırlığınız kadar milkshake için ve bir milkshake kazanın! | Open Subtitles | اشربوا قدر وزنكم من مخفوق الحليب واربحوا كوب مخفوق حليب |
| Çörekleri ve milkshake i ondan daha çok sevdiğimi söyledi. | Open Subtitles | لأنه قال أني أحب مخفوق الحليب بطعم الكعك أكثر منه |
| çırpılmış yumurtalara ve yarısı yenmiş pankeklere bakmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين أن أبحث عن بيض مخفوق وبانكيك نصف مأكول ؟ |
| "meyveli süt verin bana." gibi sloganlar yazabilecek bir tür sivilceli ergenle mi? | Open Subtitles | ماذا، وأقصد لفتى محبّب وجهه والذي ينبغي عليه تأليف الشعارات يعطيني مخفوق الحليب؟ |
| Evet, Yağda pişmiş yumurta, salam ve tarçınlı ekmek. | Open Subtitles | نعم، أريد بيض مخفوق ولحم خنزير وكعكة قرفة |
| Forma girmem gerektiğini düşündüm, onun için milk shake hariç hiçbirşey içmiyorum. | Open Subtitles | أردت استرجاع ليقاتي ، لذا لم أشرب سوا مخفوق الحليب |
| Sonuçlar harika, çocuklar. Şimdi, biraz içki alalım. | Open Subtitles | هذا جيد يا رجال , والآن لنحضر بعض مخفوق الفاكهة |
| İçecek de getirmiştim ama otobüste döküldü. | Open Subtitles | أحضرت لك مخفوق الحليب أيضاً ولكنني أوقعته في الحافلة |
| Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. | Open Subtitles | والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك |
| İnsanlar milkshake almak için üstümüzden koşa koşa geçecek. | Open Subtitles | والناس تمسي فوق قبورنا لتحصل على مخفوق اللبن |
| Dahiler okulundaki ilk gününü kutlamak için... dışarı çıkıp çukulatalı milkshake içmeye ne dersin? | Open Subtitles | للإحتفال بيومك الأول في المدرسة العبقرية، ما رأيك أن نخرج معاً لتناول مخفوق الحليب بالشوكولاتة؟ |
| Minyatür golf oynayıp ardından milkshake içmeye ne dersiniz? | Open Subtitles | ماذا عن ممارسة بعض الغولف، ثم تناول شراب مخفوق الحليب؟ |
| İki ekmek üstü çırpılmış yumurta, 8 numaralı masadaki beyefendi için de bir çilekli süt. | Open Subtitles | ادم و حواء على ورق ملفوف و مخفوق الفراولة للسيد على طاولة 8 |
| Üç kat büyük, köpüksüz, ekstra çırpılmış, yarım çikolatalı, yarım karamelli donmuş kapuçinoyu getirdim. | Open Subtitles | لدي طلب فرابتشينو ثلاثة أضعاف بلا ملونات , مخفوق مضاعف نصف شوكولاتة , نصف كارامايل على المائدة |
| Seni temin ederim muzlu süt içmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يشربون مخفوق الحليب ، اؤكد لكما ذلك |
| Senin için çikolatalı süt ve anne de kahve. | Open Subtitles | مخفوق الشيكولاتة بالحليب لك والقهوة لأمك |
| Yumurtanı nasıl istersin? Yağda. Siz bütün gece uyumadınız mı? | Open Subtitles | مخفوق يا رفاق، أكنتم هنا طوال الليل؟ |
| Eğer onlarda varsa Shamrock shake isterim. | Open Subtitles | أود الحصول على مخفوق شامروك إذا كان لديهم هذا. |
| Eğer farkına varmadıysan diye söylüyorum, zaten içki içtim. | Open Subtitles | لدي مسبقاً مخفوق البيض إن كنت لن تخبري أحداً |
| İçecek olarak da karışık kaburga-sandviç olsun. | Open Subtitles | وبدلا من مخفوق الحليب ضع بعض الأضلاع في الخلاط |
| Sonra yumurtalı krema almaya eczaneye gitti, ama yanında sadece 5 senti varmış. | Open Subtitles | ،بعدها ذهب إلى المحلّ لشراء مخفوق اللبن لكنه أحضر فقط 5 سنتات معه |
| Aldebaran romu. İnsanlar için ölümcül ama ikiniz için ferahlatıcı bir kokteyl. | Open Subtitles | خمر كوكب "الأدبيران"، مميت للبشر ولكن مخفوق منعش لكلاكما |
| Saunaya girerim belki bir de protein içeceği içerim sonra da eve koşup, sana yetişirim. | Open Subtitles | يليه حمام بخار، ربما حليب مخفوق بروتيني، ثم أهرول للمنزل لأطمئن عليك |
| Yani, başımız ne kadar derde girebilir ki? Bir şekersiz, kremalı vanilya latte. | Open Subtitles | أعني، ما حجم المشاكل التي قد نقع فيها ؟ مخفوق فانيلا مع الكريمة |
| -Votka martini. Çalkalanmış, ama karıştırılmamış. | Open Subtitles | فودكا مارتيني مخفوق و ليس ممزوج |
| Sütlü çikolata, İsviçre peyniri ve Fondü. | Open Subtitles | لدينا حليب الشوكولاته جبنة سويسرية, مخفوق الجبن |
| Fakat çok güzel yaptığım bir tek şey var, o da Omlet. | Open Subtitles | لكن شيء واحد أفعله باحترافية وهو مخفوق البيض |