| Ne düşünürlerse düşünsünler,kesinlikle senin görünmez olduğunu düşünmüyorlar. | Open Subtitles | مهما يعتقدون، هم بالتأكيد لا يعتقدون بأنك مخفي |
| Bu bildiğim kadarıyla, İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş gemilerini radara karşı görünmez yapmak içindi. | Open Subtitles | هو كان برنامجا أثناء الحرب العالمية الثانية لإعادة سفن حربية مخفي إلى الرادار. |
| Vikipedi yazılarının bana söylemediği şey, buz tabakası altında suyun saklı olduğu, çünkü o zaman bunu bilmiyorduk. | TED | الشيء الذي لم تخبرني به ويكيبيديا هو أنه هناك ماء سائل مخفي داخل الصفيحة الجليدية، لأننا لم نكن قد عرفنا ذلك بعد. |
| Şimdi altın kitabın nerede saklı olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | الآن نحن فقط يجب أن نكتشف حيث أنّ الكتاب الذهبي مخفي. |
| Frekansta saklanan ikinci bir video sinyali buldum. | Open Subtitles | وجدت أن هناك تغذية لتسجيل فيديو مخفي في التردد. |
| Fakat bu iddia siyasi önyargılar ardına saklanmış belagat bir tuzaktır. | TED | لكن هذا الإدعاء عبارة عن فخ خطابي مخفي خلف الانحياز السياسي. |
| Bu gizli bir salgın ve bu istismarların çoğunu bakıcılar veya aileler yapıyor. | TED | إنه وباء مخفي. معظم هذه الانتهاكات تحدث بمتناول أيدي أصحاب الرعاية أو العائلة. |
| ve bizim sarhoş bir kuzenimiz, deli bir teyzemiz, ve görünmez bir babamız var. | Open Subtitles | ولدينا ابن عم سكّير, وخالة مجنونة وأب مخفي |
| Ama tabii bu gözle görünmez. Uzay aracı için çok zararlıdır ve elektronik aletleri bozabilir. | Open Subtitles | لكنّه بالطبع مخفي وهو يمكنه أن يُتلف سفن الفضاء والإلكترونيات |
| Pekala, insan gürültüsü sandığım bir şeyler duyunca emin olup size bağırmaya aşağı indim ve görünmez bir şey bana saldırdı. | Open Subtitles | حسناً، لقد ظننت بأنّي أسمع ضوضاء الحفل، لذلك نزلت لأتفقد الأمر، و أُوبِّخكم، فتعرضت للهجوم من قِبَل شيء مخفي |
| Veyahut görünmez boya yapabilirsin. | Open Subtitles | أَو أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجْعلَه، مثل , طلاء مخفي. |
| Eğer bu şey görünmez mürekkeple çizilmişse, onu nasıl göreceğiz? | Open Subtitles | الآن إن كان هناك شيئ مخفي , كيف نراه ؟ |
| Hoo fazlalıklar, kendinizi rezil ediyor olmanız biz diğerleri için hala görünmez olmadığınız anlamına gelmez. | Open Subtitles | أوه، بالمناسبة، فقط لأنك تجعل منظر أنفسكم، هو لا يعني بأنّك لم ما زلت مخفي إلى نحن الباقون. |
| "Mezarın anahtarı uzun süredir kayıp. Büyük Mavi Yılan tarafından yutuldu ve onun bağırsaklarında saklı." | Open Subtitles | مفتاح القبر تم فقدانه لقد إبتلع من ثعبان أزرق عظيم وهو مخفي ضمن أمعائه |
| Orası saklı bir vadi, her türlü kötülükten sihirli bir şekilde saklanmıştır. | Open Subtitles | إنه واديٌ مخفي مخفيٌ بالسحر من كل الشرور |
| Ve insanlardan saklı bir dünyaya ait olduğumu öğrendim. | Open Subtitles | فقط كيف اكتشف انني انتمى الى عالم مخفي عن البشر |
| Onlara istedikleri bir şeyi verdiniz, şu anda fabrikada saklanan bir şeyi. | Open Subtitles | لقد أعطيتهم شيئا يريدونه شيء مخفي الآن في المصنع |
| Buralarda bir yerlerde saklanmış bizi izlediğine bahse girerim. | Open Subtitles | .أراهن أنه هنـا , ينـظر إليـنا , من مكـان مخفي |
| Sabit diskinin Gizlenmiş bir bölmesinden gizli bir e-posta adresini yönetiyormuş. | Open Subtitles | كان يُدير بريداً إلكترونياً سرياً من داخل قسم مخفي بقرصه الصلب. |
| İnsanların bihaber olduğu bir dünyaya ait olduğumu öğrenmek için. | Open Subtitles | فقط لكي اعرف انني انتمي الى عالم مخفي على البشر |
| Kutu işini hallediyordum, ki güzelce ve güvenli bir şekilde sakladım. | Open Subtitles | .كنت اتخلص من الصندق وهو الان مخفي في امان |
| Bu tarih öncesi türün kemikleri arasında bir yerlerde dolaşan Grumplar'ın saklanıyor oldukları kuşkusuz düşünülebilirdi. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يستنتج أن التجول في مكان ما ,عبر عٍظام هذه الوحوش القديمة .كرامبز بالتأكيد سيكون مخفي |
| Tüm olanlar sadece bir numaraymış gibi davranmak 50 dolarlık birkaç ucuz hilenin arkasına saklanmak sadeliğin arkasına sığınmak. | Open Subtitles | اظهره كتمثيل مخفي خلف خدعة 50 دولار مخفي عن رؤية البصر |
| görünmezim ben! Kes şunu! Şimdi! | Open Subtitles | أنتي لا تستطيعي رؤيتي أنا مخفي الآن |
| Poirot'nun hiçbir şey bulamamış olması, çok şey gizleniyor demektir. | Open Subtitles | في الواقع حقيقة أن بوارو لم يكتشف شيئًا ذلك يعني بأن هناك أمرًا كبيراً مخفي |
| Arka koltuğun altına saklanmıştı bu. Kaydedilmemiş ön ödemeli telefon. | Open Subtitles | هذا مخفي تحت مقعدك الخلفي دفعات غير مسجلة أينما تذهب |