| Ağzında tat tomurcuğu bırakmayacak düzeyde Sigara bağımlısı bana kalırsa. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن يكون مدخن ولقد قتل طعم التذوق |
| Tıpkı, Sigara içmek sağlığa zararlı olsa da 100 yaşına kadar yaşayan bir Sigara içicisi bulunabileceği gibi. | TED | تماماً مثل، حتى لو كان التدخين مضراً بصحتك سوف ترى مدخن واحد عاش الى عمر المئة |
| Steve, bifteği şimdilik bir kenara bırakırsak buradaki menüde yazdığına göre istiridye, havyar, somon füme... | Open Subtitles | ستيف, دعك من شرائح اللحم الآن يوجد لدينا هنا محار, كافيار, سالمون مدخن واطعمة مقلية او مشوية |
| Karamelize edilmiş mango eşliğinde tütsülenmiş kaz ciğeri ve taze krema ister miydiniz? | Open Subtitles | لحم أوز مدخن مع كراميل المانجو والكريمة الفرنسية؟ |
| O halde anlatayım, 30'una geldiği halde annemin bodrumunda yaşayan, kafası sürekli dumanlı kardeşim tarafından evreni anlamamakla suçlanıyorum! | Open Subtitles | مايحدث هنا هو أنني أتلقى محاضرة من قبل أخي مدخن الحشيش والذي يعيش في الطابق السفلي لأمنا وهو في الثلاثين من عمره |
| O tel, dumanı tüten cinayet silahı kadar somut bir kanıt. | Open Subtitles | هذه الخيوط بنفس جودة سلاح مدخن |
| Dumansız barut gibi bir şey mi? | Open Subtitles | مثل بارود غير مدخن ؟ |
| Sigara içen biriyle beraber yaşamayacağımı söyledim, o da sigarayı bıraktı. | Open Subtitles | , أخبرته انني لن أقطن مع مدخن لذا اقتلع هو عن التدخين |
| Parlak dirsekler ve eksik düğmeler, yani bir Sigara tiryakisi. | Open Subtitles | لامع المرافق وأزراره المفقودة ، فذلك. مدخن. ليس من من تحبين, كما اظن. |
| Neden bir Sigara tiryakisi, tütün şirketini protesto etsin ki? | Open Subtitles | ماذا يفعل مدخن ثقيل بالإحتجاج أمام شركة تبغ ؟ |
| Sigara içen, akciğer kanseri ölümsüzlerin ruhları tarafından işkence edilen ve ahlaki açıdan belirsiz bir inanca sahip bir adamın hikâyesi. | Open Subtitles | رجل ذو أخلاق و شغوف و واثق مدخن , و يملك سرطان الرئة و معذب من قبل أرواح الغير موتى |
| çok Sigara içen birinin iki üç katı. | Open Subtitles | أضعاف المعدل العادي وضعفي المستوى عند مدخن شره |
| Yani diyorsun ki Sigara içen, gerilim meraklısı aile yadigarlarından biri eksik olan birini mi arıyor olmalıyım? | Open Subtitles | إذن فأنتِ تخبرينني أنه عليّ البحث عن مدخن سيجار ومدمن إثارة يفتقد واحدة من جوهرتيه؟ هذا صحيح |
| Afiyet olsun. Kahvaltı gevreğiyle kaplı füme istiridye güveci. | Open Subtitles | فاستمتعوا طبق محار مدخن مع قشور حبوب الافطار |
| füme somon, bu en sevdiğin, değil mi? | Open Subtitles | ، سلمون مدخن ، هذا ما تفضلينه أليس كذلك ؟ |
| Ayrıca, füme jambon ve hindi. | Open Subtitles | حسنا لنرى لحم خزير و رومي مدخن |
| Sanırım bu tütsülenmiş peynir değil, değil mi? | Open Subtitles | انا لا اعتقد ان هذا جبن مدخن اليس كذلك ؟ |
| Eroinli değil, tütsülenmiş hindili. | Open Subtitles | إنه ليس هيروين إنه ديك رومي مدخن |
| Birazcık dumanlı Joe. | Open Subtitles | قليل مدخن يا جو |
| Birazcık dumanlı Joe. | Open Subtitles | قليل مدخن يا جو |
| Bayanlar baylar, dumanı tüten ipimizi bulduk. | Open Subtitles | سيداتي سادتي لدينا حبل مدخن |
| Şimdi, yan odada babası olan, "40 yaşındayım ama hala sıkıyım" içicisi var, tüttürüyor ve oğluyla bağ kurmanın yolunu bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وفي الغرفة الثانية تجد والده يقول أنا في سن ال40 ومازلت مدخن جيد فهو يحاول أن يجد طريقة توصله بأبنه أليس هذا ساخر؟ |
| Dumansız barut falan yok. | Open Subtitles | لا بارود غير مدخن إطلاقاً |
| Babanın keş olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ان والدك مدخن حشيش. |