Geçen yıl, McKinley'nin davasından sorumlu bölge Savcısı, bu davayla alakası olmayan şikayetlerle yolsuzluktan hüküm giydi. | TED | في السنة الماضية، تمت إدانة مدعي عام المقاطعة الذي تابَع مكتبه قضية ماكينلي بتهم فساد غير ذات صلة. |
Bay Montgomery, bu Dedektif McDuff Teğmen Washington ve bölge Savcısı Robert Barton. | Open Subtitles | سّيد: مونتغومري المحقق مكدوف بولستي الملازم أوّل واشنطن و مدعي عام المنطقة روبرت بارتن. |
Bir devlet memuru olmaya karşı bir ilgim yoktu, ceza hukukuna karşı bir ilgim yoktu ve kesinlikle de bir savcı olabileceğimi düşünmüyordum. | TED | لم يكن لدي اهتمام في أن أكون موظفا حكوميا، أو اي اهتمام في القانون الجنائي، ولم أفكر قطعا في أن أكون مدعي عام. |
bölge savcısının bürosundan Bay Norwalk. | Open Subtitles | السّيد نورووك من مكتب مدعي عام المنطقة |
Bir savcıyı kişisel meseleleriniz için kullanmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاول استغلال مدعي عام لصالح شؤونك الخاصة؟ |
Soygun, haneye tecavüz, araba hırsızlığı savcıya saldırı. | Open Subtitles | السطو على بنك, إقتحام منزل , سرقة سيارة الإعتداء على مدعي عام |
Sizi bölge Savcılık bürosuna, Bay Norwalk'a götürmeye geldim. | Open Subtitles | عليّ أن أرافقك إلى السّيد نورووك في مكتب مدعي عام المنطقة |
Savcıyken öyleydi. | Open Subtitles | أجل،عندما كنت مدعي عام |
bölge avukatının bürosu kefaleti kabul etmiyor. | Open Subtitles | مكتب مدعي عام المنطقةَ يُعارضُ بشكل متحمس للكَفْاله. |
federal savcı olman hakkında ne düşünüyor? | Open Subtitles | ماذا سوف تظنك عندما أصبحت مدعي عام فيدرالي؟ |
çünkü olay sırasında başka yerdeyim ki bu bilgiler bölge Savcısı ile yaptığım anlaşma doğrultusunda tamamen gizli kalacaktı. | Open Subtitles | أطلق سراحي لأنّني كنت غائباً، التفاصيل التي خُتمت كجزءٍ من الاتفاقيّة أبرمتها مع مكتب مدعي عام المنطقة. |
Bu sabah Başkan Grant tarafından Adalet Bakanlığı görevine Birleşik Devletler Savcısı David Rosen atanmıştır. | Open Subtitles | ان في هذا الصباح رشح الرئيس جرانت المحامي الامريكي ديفد روزن مدعي عام. |
Eyalet Savcısı çoktan yola çıkmış. | Open Subtitles | مدعي عام المقاطعة في طريقه إلى هناك بالفعل |
Ben Birleşik Devletler bölge Savcısı asistanıyım ve bir uyuşturucu davası üzerine çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا مدعي عام فيدرالي وأعمل على قضية مخدرات |
Jim Trotter, Üçüncü. Beechum County Savcısı. | Open Subtitles | جيم تروتر الثالث مدعي عام مقاطعة بيشوب |
İyi bir savcı Büyük Jüri'ye jambonlu bir sandviçi bile dava ettirebilir. | Open Subtitles | مدعي عام جيد يمكنه الحصول على هيئة محلفين كبرى لتتهم أي أحد |
Demem o ki; sen bir polissin, ben de bir savcı. Bizler de tartışmadan tanışamayacaksak, dünya ne hale geliyor dersin? | Open Subtitles | ما اقصده انك شرطي وانا مدعي عام اذا امكننا التعارف بدون جدال, فمالذي سيحدث للعالم؟ |
Şu anda Yale'de hukuk okuyor, bölge savcısının yanında da staj yapıyor. | Open Subtitles | - انها تعمل في القانون الآن بمكتب مدعي عام المنطقة |
Bir savcıyı kovuşturmayı yürütürken yaptığı seçimlerden dolayı suçlayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنهم إدانة مدعي عام بسبب خياراته خلال مقاضاة أحدهم |
Bu makamın gördüğü en iyi savcıya yakın olmak ondan bir şeyler öğrenmek ve kötü adamları kümese tıkmak için. | Open Subtitles | لأكون أقرب من أفضل مدعي عام عرفه هذا المكتب وسأتعلم منه -ولأعتقل الرجال السيئين |
- Öyle bir şey yapmadı. - Savcılık avukatıydı. | Open Subtitles | هو لم يفعل ذلك لقد كان مدعي عام الولاية |
Kasaba avukatının söylediğine göre, bütün yollar tek bir kapıya çıkıyor: | Open Subtitles | واللّيلة، سيقول مدعي عام المنطقة بأنّ هذه الحادّثة حصلت بسبب واحد، وهيّ المخدّرات |
bölge savcı yardımcısıyken ve federal savcı iken önümdeki davalara bakardım ve genellikle içgüdülerime ve deneyimlerime göre karar verirdim. | TED | عندما كنت مساعدة النائب العام، و عندما كنت مدعي عام فيديرالي، لقد نظرت في القضايا الموجودة أمامي، و بشكل عام قمت باتخاذ قرارات مبنية على حدسي و خبرتي. |
Ben bir bölge başsavcısı yardımcısıyım. Sistemin nasıl işlediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا مساعد مدعي عام لمنطقة وأعرف كيف يسير العمل بالنظام |
Eğer o yaptıysa, bölge savcılığı ile anlaşma yapmak çok akıllıca olurdu. | Open Subtitles | ،إن كان كذلك فإنه لأمر ذكي للغاية بأن يعقد صفقة مع مكتب مدعي عام المقاطعة |
- Ben bir bölge savcısıyım ve yasaya göre... | Open Subtitles | -أنا مدعي عام.. وطبقًا للقانون فهذان شيء واحد |
Michael, New York bölgesi savcı yardımcısı olarak çalışıyordu. | Open Subtitles | مايكل كان يعمل كمساعد مدعي عام منطقة نيويورك |