| Bilirsin işte, şömine önünde battaniyenin altında birbirimize sokularak sıcak çikolatamızı yudumlasak. | Open Subtitles | تعرف, مدفأة كبيرة نقترب من بعض للدفء تحت البطانية نرتشف الشيكولاتة الساخنة |
| Bu da ne, şömine süngüsü falan mı? | Open Subtitles | ما هذا بحق الجحيم مدفأة فى الحائط أو ماذا؟ |
| Her neyse, kimse şömine süngüsü ile cinayet işleme planı yapmaz bu yüzden, önceden tasarlanan bir şey olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | على أى حال , لم يظهر أحد و هو يخطط لإرتكاب جريمة قتل بعصا مدفأة النار , لذا لم يكن مع سبق الإصرار |
| Bu bir üstten ısıtıcı ve bir CPAP. | TED | إذاً هذه مدفأة سقفية و سي بي أي بي. |
| Taklit de değil. Gerçekten 18.inci yüzyıla ait bir Fransız şöminesi. | Open Subtitles | وليست تقليداً حتى، هذه حقاً مدفأة ذات جانبين من القرن الثامن عشر بفرنسا |
| İmar kanunlarıyla böyle bir binaya mutfak ve şömine inşa etmek oldukça zordu, ama konsept açısından çok önemliydi, yaptık. | TED | إنه أمر صعب جدا أن تحصل على مدفأة ومطبخ في مكان كهذا وفقًا لقوانين المبنى، لكنه كان مهمًا لاكتمال الفكرة، لذا تم إنجاز الأمر. |
| Bir şömine. Burayı mükemmel kılıyor. | Open Subtitles | مدفأة ، هذا يجعل المكان مثالياً |
| Karla kaplı dağlar, İsviçre çikolatası, ...sokakta"yodel" söyleyenler, sıcak şömine. | Open Subtitles | شوكولاتة سويسرية .... صائحين فى الشارع مدفأة فى شاليه |
| Çok iyi bir şömine. | Open Subtitles | مدفأة بالغاز في الغرفة الرئيسية |
| Bak, ellerimle şömine yaptım sana. | Open Subtitles | إنظري لهذا، لقد بنيت مدفأة بيداي |
| Bak, ellerimle şömine yaptım sana. | Open Subtitles | إنظري لهذا، لقد بنيت مدفأة بيداي |
| - şömine ve jakuzi koymayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر في جلب مدفأة و جاكوزي - هذا جيد - |
| şömine için annemi öldürürüm ben. | Open Subtitles | أعمل أيّ شيء لكي تكون لديّ مدفأة. |
| Annesinin odasında şömine varmış. | Open Subtitles | سمعت أن هناك مدفأة في غرفة أمه. |
| Biz de Arcus Merkezi'nin tam ortasında böyle bir alan tasarladık, bir de burayı şömine ve mutfakla birleştirdik. | TED | لذلك صممنا شكلًا مطابقًا في منتصف (أركوس سنتر)، وثبتناه بواسطة مدفأة ومطبخ. |
| Gitmem lazım. Daireme bir ısıtıcı alacağım. | Open Subtitles | علي الذهاب , أريد شراء مدفأة لشقتي |
| Galeride, tam yanında bir ısıtıcı vardı. | Open Subtitles | يوجد مدفأة بقربها في صالة العرض |
| Gerçekten 18.inci yüzyıla ait bir Fransız şöminesi. | Open Subtitles | وليست تقليداً حتى، هذه حقاً مدفأة ذات جانبين من القرن الثامن عشر بفرنسا |
| Sıcak tutması için şöminem var. | Open Subtitles | لديّ مدفأة تدفئني، |
| Fry, o zaten bir Radyatör. | Open Subtitles | هذه مدفأة يا فراي |
| Evet, hangisi rakiplerinin Osama'nın mağarasındaki şöminede buldukları bozulmuş akışkanla uyuyor. | Open Subtitles | حسناً، أي منها يتفق أكثر مع السائل المحترق الذي وجده منافسوك في مدفأة الغاز في كهف أسامة؟ |
| Şimdi bana 'Alaska Kutup Ayısı Isıtıcısı' hazırla. | Open Subtitles | نيس. إجعلْني قطبية ألاسكيّة مدفأة دبِّ على الضِعفِ. |
| Yangın görevlileri yangına Diego Caddesi'nde ikinci kat dairedeki hatalı ısıtıcının neden olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقول موظفو الحرائق اللهيب كان سببه مدفأة صغيرة معطوبه في الشقة الطابق الثاني على شارع ديجو |